bir
zamanlar tebrik kartları vardı
Hayatımızdan
giderek çıkan bir şey daha var, artık tamamen hayatımızdan çıktı bile
diyebiliriz Ama bunu söylerken acı çektiğimden rahatça söyleyemiyorum sanki tekrar
geri gelecekmiş umudunu umutsuzca olduğunu bilsem bile hala koruyorum. Kim
bilir belki de?

Çıldıran teknoloji
bizim en masum coşkularımızı da elimizden aldı. Artık smslerimiz .e-maillerimiz
, e-kartlarımız var. Yapacağımız sadece bir tuşa basmak. .Gittikçe
sıradanlaşan ve hiç bir duygusal ayırım yapmaksızın zaten bizim de yazmadığımız
aynı mesajı sadece bir tık ile sevdiklerinize(!) anında yollayabilirsiniz veya
aynı benzer mesajı anında sevdiklerinizden alabilirsiniz. Teknoloji işte budur.
1800’lü yıllarda matbaanın keşfedilişi ile
tebrik kartları insan hayatına girmiş ve asırlar boyunca bu tebrik atma veya
tebrik kartı alma sevincini insanoğlu yaşamıştır.1840 da çıkarılan en eski
sevgililer günü tebrik kartı yıllar geçtikçe artan ihtişamı ve erişilemezliği
ile British Museum’da sergilenmektedir.
O eskilerdeki tebrik
kartları gerçekten bizimdi ve gerçekten sevdiklerimize yolluyorduk. Dokunduğumuz,
öptüğümüz ve postalarken içine sevgimizi, hayallerimizi de koyduğumuz gerçek
bir şeydi. Oysa şimdilerde eksiliyoruz. Teknoloji bizi eksiltiyor ve en kötüsü
otomatiğe bağlanmış teknolojik hayatlarımızda bunun farkına bile varmıyoruz.
“iyi bayramlar”
veya “yeni yılını kutlar ve seni en
içten sıcak duygularımla öperim” gibi basit, iddiasız ama gerçekten kendi
kelimelerimizle ve kendi yazımızla ifade ettiğimiz o gerçek sevgi, gerçek saygı
dolu bin bir çeşit renk resimli kartları özlüyoruz.
Şimdi
hepimiz dışarı çıkıp birer kart alsak(belki hala bulabiliriz) ve üzerine
içimizden gelen sıcacık bir cümle yazıp sevdiğimiz birine yollasak, acaba bize
de birisi gerçekten sevgisini bir karta iliştirip yollar mı?
Kim bilir belki de?
Feride Cihan Göktan
Cok doğru yazmışsınız....
YanıtlaSil