Neval Es Saddafi ve
Sıfır Noktasındaki Kadın
Kitap tartışması
Ve bu konunun yani kadının nasıl aşağılandığının Afrika gibi
bir coğrafyada geçmesi bence de kurgunun gerçek ağırlıklı olmasını ve daha da
ileri gidersem “gerçeğin kendisi” olmasını gerektirir. O coğrafyalarda hepimiz biliyoruz ki kadın
-erkek ilişkileri en çok kadın açısından sert ve acıtıcı. Yoksulluk cehalet ve
din baskısı birlikte olunca çok fena ..😱
(En ileri toplumlarda bile görece daha iyi ama hala kadın açısından hep
dezavantajlı) bunu hepimiz kabul ediyoruz değil mi? Kısaca Ataerkil bir dünyada
yaşıyoruz.😥
Çok samimi bir sohbet olmuş. Önce söylemeliyim ki bu
samimiyet bir fikrin veya bir kitabın tartışmasında çok önemli.🙏
Erkek arkadaşlarımızın kadın arkadaşlarımızdan yazarın
sadece cinselliği ön plana çıkardığı konusunda farklı düşünmeleri bana çok
doğal geldi. Evet zaten böyle olmalı... kadın cinsiyetinin insana ne kadar bela
olduğunu biz kadınlar bebeklikten beri biliriz. Dediğim gibi özellikle
yoksulluk cahillik ve din baskısı birlikteyse biliyorsunuz doğuda hastaya kaç
çocuğun var derler sadece erkek çocukların sayısı söylenir. (Doğu hizmeti
yapanlar bunu bilir) kız bebek doğunca baba eve gelmez.😥 Yas ilan edilir. Kız çocukları
ve kadınların nasıl insan bile sayılmadıklarını biz hekimler çalışma
ortamlarında doğrudan gördük. Ve bütün hayatların cinsellik üzerine / cinsel
ayırımcılık üzerine konuşlandığını her gün gazetelerde, polikliniklerimizde,
televizyonda görüyoruz.
Fatih toplantıda şöyle diyordu: Firdevs ezilmeye, İslamiyet’e,
kapitalizme karşı çıkmıyor da sadece tek problem cinsellikmiş gibi….🙄
Peki ben şöyle desem: aslında Firdevs cinselliği üzerine kendi bildiği gibi hayatına meydan okurken ve
hatta onun üzerinden para kazanmaya çalışması İslamiyet’e, kapitalizme,
ezilmeye karşı çıkmak değil mi? Mısır’da
yaşayan annesi babası cahil yoksul ve çaresiz bir kadın nasıl karşı çıkabilir başka?
Bu kadın bu şartlarda psikiyatrist olabilir mi?(Bunu da Alper’e söylüyorum.)🙃
Erkek arkadaşlarımız aslında bütün bunları eminim bizlerden
daha iyi biliyorlar ama düşünsel olarak ve mantık olarak fikir yürütüyorlar
işte bir kadın gibi hissetmedikleri için.
Oysa toplantıdaki kadın arkadaşlar tam tersine ortak olarak Firdevs taraftarı
olması rastlantı değil. sadece kadın gibi hissettikleri için. Bu dünya düzenini kadın veya erkek olarak
farklı duyumsamak çok normal. Bizleri de erkek hissiyatından ayırt ediyor.
Düşünce olarak tabii ki onlar da bizim gibi düşünüyorlar ama
bu sohbetteki çatışma kadınların bebeklikten itibaren hissettikleri o cinsiyet
ayırımının acısı. En modern toplumlarda bile bu böyle. Değil ki Mısır’da eski tarihlerde kadınların
sünnet olduğu bir yerde.😥
Erkek arkadaşlarımız
düşünsel ve mantıksal olarak ve bu kadar kitap okumuş yazmış bir
entelektüel olarak tabii kJ feministler.🙏
Ama işte bebeklikten itibaren hissetmek bunu içselleştirmek farklı bir
şey. Duygusal bir fark aramızdaki. Erkek
olmak ve kadın olmak farkı. O da çok
normal zaten.
Kısaca ben de duygusal olarak Gönül ve Nilüfer’in
tarafındayım.😀 Dolayısı ile Firdevs ve Neval es Saddafi tarafındayım. İyi ki bu
dünyadan Neval Es Saddafi geçmiş. Kadınlar için mücadele etmiş. Yazdığı bu
kitap edebiyat tadı bırakmasa da kadının mezalimi için çığlık atmış. Yeter.
Yeter de artar bile.🙏 Kitaplar sadece edebiyat zevki almak için değildir.
Not. Tabii ki kadınlar, bu sohbete katılan okumuş yazmış ve
vicdanlı erkek arkadaşlarımız ve benzerlerinin yardımıyla özgürleşecek. Ona
şüphe yok.
Aslında kadın her yönü ile özgürleştiğinde herkes
özgürleşecek.🌹
Feride Cihan Göktan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder