Feci'nin Blogu

7 Mayıs 2024 Salı

Eskişehir’de 2 Gün

             Eskişehir’de  2  Gün                

              Eskişehir.... Adı üzerinde çok eski bir şehir. MÖ 14.yüzyıl Hititler ile başlamış yolculuğuna. O kadar eski ve ama hep yenilenen. Pırıl pırıl tertemiz ve capcanlı renkleri ile hiç de yaşlanmamış gibi. Hiç kimse ona eski diyemez. Ancak eski.😲 Aynen Eskişehir yolculuğuna çıkan bizler gibi. Neredeyse antik dönemden kalma ama hep yenilenen ve yeni capcanlı arkadaşlıklarımız.  Şehir de ve yolcuları da eski ama hep genç.😍

Eskişehir demek yeşil renk demek sanki. Her yer yeşil. Yeşilin her tonu.🌳🌴 Yapraklarının hışırtısıyla aniden beliriveren yağmur damlaları yeşili daha da parlaklaştırıp hızlıca düşmeye başlayınca koşuşturan insanlara katıldık bizde. Yeşil zengini şehirlerde yağmur da genelde güzel yağar haliyle. Hem yeşil zengini hem korunmuş tarihi ile göz kamaştırıcı. Çok eskiden   ta Osmanlı’dan kalmış kocaman bir mahallesi ve evleri var mesela. Ve mükemmel korunmuş.🙏 Odunpazarı. Renk renk iki katlı küçük pencereli evler. Şimdiki gökdelenlerle karşılaştırıldığında ne kadar insancıl ve ruhumuza yakın. Bu eski muhteşemliğin içinde iki üç adım sonra sola doğru baktığınızda 

hayretler içinde kocaman modern bir mimariyle karşılaşma anı. Modern Müze. OMM olarak isimlendirilmiş. (Odunpazarı Modern Müze). Fotoğraf mı çeksem oturup uzun uzun baksam mı bilemedim. Tabii ki bu güzellikleri bellemek ve doyasıya hissetmek için zaman çok kısa. Sadece bu Odun Pazarı bölgesi ve müzesi için bir gün ayırmak gerek.

Porsuk Çayı ve çevresi ayrı bir alem. Orası da bir Avrupa’nın renkli şehirlerinden biri gibi. Venedik mi desem, Brugge(Bruj) mü desem? Ama biliyorum ki burası Türkiye. Harika bir görsellik. Gondollar, tekne, etrafta sıralanmış kafeler, yürüyüş parkurları ve çocuk neşesi…gerçekten çok güzel.

Eskişehir’de gördüğüm ve göremediğim    güzellikler daha çok tabii ki…Hele bir de mutfak var. Ben mutfağa pek meraklı olmadığımdan sadece çibörek yedim. Balaban köftesi varmış meşhur. Ve daha birçok. Tadanlar bilir. Çibörek de güzeldi valla. Üç taneyi zor yerim derken beş tane yemişim🙄.

Tabii ki bu kadar keyifli bir gezi için sadece şehrin güzelliği değil yolcuların da keyifli uyumu çok önemli. Hele eski arkadaşlıklar, o eski anılar da bu güzel şehre ve keyifli uyuma karışınca harika bir şey oluyor. Zaman denilen o hızlı tren sanki yavaşlıyor ve güzellikleri daha çok görüyor gibi oluyorsunuz💖

Eski arkadaşlarınızla Eskişehir’e gidiniz. Böylece zamanı yavaşlatın ve güzelleştirin derim.😀

                                                                                                                  Feride Cihan Göktan 

                                7 mayıs 2024 

                                                                                                 not. yandaki fotoğraf  için kız kardeşim  renkleri ile oynanmış bunun, gerçek olamaz dedi....  ama gerçek😘

not 2. fotoğraflar:  Münevver Akıllı,  Güray Çokak ve Zerrin Öğretmen

not 3  çiğ börek mi çi börek mi? Eskişehir’e göç eden Kırım Türklerinin geleneksel aşı olan ve Tatar dilinde ’nefis, güzel’ anlamındaki ’çi’ adıyla yapılan börektir. ğ "kesinlikle" yok.







7 yorum:

  1. Ali İhsan Kölgesiz7 Mayıs 2024 10:07

    Eline sağlık sevgili arkadaşım. Ne güzel anlatmışsın.

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel anlatmışsın şehri ve bizleri Teşekkürler canım arkadaşım 😔🥰😍🧿

    YanıtlaSil
  3. 👍🎀 Çok güzel bir yazı. Tarihini bilmiyordum 🍀

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel anlatmışsın.

    YanıtlaSil