Feci'nin Blogu

28 Aralık 2019 Cumartesi

2020'ye doğru...



 2020'ye doğru....
-Hey, arkadaşlar! Yeni bir yıla giriyoruz, dedim. Sesim neredeyse heyecandan titreyecek. Coşkulu.
-Yeni bir yıl. Dışarıda bekliyor. Kocaman bulutsu bir şey. Bütün bilinmezliği, sürprizleri ile sessizce bizi bekliyor.
 Yanımdaki genç kadın gayet sakin gittikçe soluklaşan bir ses tonuyla, mecburen gireceğiz, dedi.
- Nasıl mecburen dedim.
 -İki gün sonra.  Bugün 28 Aralık. Tam İki gün sonra.  48 saat sonra. Her yıl yeni baştan aynı şey. Heyecanlanacak bir şey yok, dedi.
-Nasıl yani, demişim. Sesim  bu sefer gerçekten titreyerek.
-Evet, dedim.  Matematiksel olarak iki gün sonra giriyoruz.  Dediğin gibi tam tamına 48 saat sonra… Mecburen. Ama bu matematik dedim. Akıl yani. Saf akıl. Bunun ruhu yok. O coşan, kahrolan, seven, sevilen, tutkuyla bağlanan, ölesiye nefret eden, deliler gibi  şarkılar söyleyen, şiirler yazan, ağlayan, kahkahalarla gülen ruhumuz. Bu dediğinde yok.
Bak, dedim tekrar ona sarılarak. 2020 bizi bekliyor. Orada. Görüyor musun?

Bakın arkadaşlar. 2020 bizi bekliyor. Orada. Görüyor musunuz?