KORONA GÜNLÜKLERİ 46
KORONA GÜNLÜKLERİ 46
Haberleri dinliyorum: Şampiyonlar Ligi'nde Leipzig ile oynayacak Liverpool takımı PCR testleri olmasına rağmen İngiltere mutasyonu nedeniyle nedeniyle Almanya'ya giremedi. Bu tuhaf haberden sonra mutant virüsün hızla yayılımı nedeniyle komsunda yetkin bir hocamız koronanın kitabı tekrar yazılacak dedi. Bu üst üste gelen iki haberle TV başında donup kalan ben…Biraz sabır tam yolun sonuna yaklaşıyoruz derken dünya yeni bir viraja giriyor diye bas bas bağıran televizyon spikerleri. Viraja girelim tamam da şoförler yoruldu direksiyon hakimiyetimizi kaybetmek üzereyiz. Ne olacak bu işin sonu?
Bir anda bozulmuş moral ile telefonumdan feys’i açtım
öyle bakıyorum. Dışarıda hava çok güzel 21 derece. Aylardan şubat. Bu da tuhaf.
Yaşadığımız her şey gibi. Ayrıca bu güzel günde sokağa çıkma yasağı var. Herkesin
elinde bir Migros torbası yasağın içinden geçiyorlar. Acınası bir durumdayız
kısaca. Televizyonda spiker yeni bir viraja giriyoruz diyor tekrar.
Bütün bu tuhaflıklar içinde dediğim gibi öyle boş boş
feyse bakarken (ki boş boş bakmaktan başka çare yok) gözüme arkadaşım #Figen Özan Gürsoy'un çizimi
takıldı. Umut çiçeğini çizmiş ince ince parlak güzel renklerle …Google’ı açıp
baktım umut çiçeğine. Başka bir adı da İrismiş.
Mitolojiye göre gökkuşağı anlamına gelen antik Yunan Tanrısı. Tanrıların
tanrısı Zeus ona gökyüzünden yeryüzüne sadece mutlu haberler taşıma görevi
vermiş. Bunu da okuyunca içim bir hoş oldu. Umutlandım. Teşekkür ettim
arkadaşıma bu güzel çizim için.
Başka bir grupta hekim arkadaşlarım korona günlerinde
yaptıkları örgüleri paylaşmışlar renk renk yama yama. Dediklerine göre moda bir
akımmış bu. Oyalanmak için stres giderici olarak örüyorlarmış. Harry Style
modası adı. Yok dedim bunun adı “korona hırkası” olsun. Aynı bu örgü modelindeki gibi paramparça olan
hayatımızda parça parça renklerle
avunmak …
Başka bir paylaşımda Egeli Hekimler grubunda (iletiyi
aşağıya koyacağım) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19'un
hızlı yayılan türüne rağmen sayılarında son birkaç haftadır düşüş olduğu
açıklamış. Bir başka uzman da buna parelel olarak mutasyıona rağmen toplumsal
bağışıklığın artması ve özellikle bizim kullandığımız ölü virüs aşıları
nedeniyle korona’nın sonunun geleceğini söylemiş öngörüsünde.
İyi ki feyse baktım dedim içimden.
Umutlanmak işte. Güzel bi şey. Yüzümün parlamasıyla ben de elime bir Migros
torbası alıp😂 yasaktan geçeyim dedim.
Bugün Umut çiçeği, Harry Stile hırkası ve iyimser bir akademik öngörü
ile yine iyileştim.
Feride Cihan Göktan
6. şubat. 2021
# Egeli Hekimler facebook sayfasından alıntıdır.
Koronavirüs kendini yok ediyor..
Koronavirüste açıklaması: "Kendi kendini yok etmesi yakın!"
Kovid 19'un Avrupa ve Türkiye'de de görülmeye başladığı aylarda Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) eski yöneticilerinden Profesör Karol Sikora, bir aşı geliştirilene kadar koronavirüsün doğal olarak yok olabileceğini savunmuş ancak öyle olmamıştı. Hem koronavirüs birçok ülkede 2 ve 3. kez pik yaptı. Hem de bu arada birçok firma ve bilim insanı tarafından aşılar geliştirilmişti.
Artık milyonlarla ifade edilen aşılamaların etkisi beklenirken bir yandan da İngiltere'den yayılan mutasyonlu koronavirüs ve müthiş bir hızla yayılması tüm dünyayı tedirgin etti. Tüm uçuşların durdurulup denetimlerin sıklaştırılmasına rağmen mutant koronavirüs Türkiye'de de 17 ilde tespit edildi.
Tam da bu konuyla ilgili Prof. Dr. Kemalettin Aydın'dan çok kritik bir son dakika açıklaması geldi. İşte Koronavirüs ile ilgili 4 önemli madde ve kendi kendini yok etme tarihine dair öngörüsü;
"Havaların 2021 baharında daha da ısınması, toplumsal bağışıklık, aşı ve mutasyonlar Covid-19'u yok edecek. Virüs bulaştıkça kendi sonunu getirecek"
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19'un hızlı yayılan türüne rağmen dünya genelinde vaka sayılarının son birkaç haftadır düşüşe geçtiğini açıkladı.
PROF. DR. AYDIN: MUTASYON KORONAVİRÜTE BAĞIŞIKLIĞI HIZLANDIRACAK
Bu açıklamayı yorumlayan Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre şöyle dedi: Vakalar güney ile kuzey yarım küre arasındaki mevsimsel değişim, toplumsal bağışıklığın artması ve aşının etkisi ile azalıyor.
Koronavirüse bu 4 etken ile yakın bir gelecekte veda edeceğiz: Isınma, bağışıklık, aşı ve mutasyon
DÜNYA MİLYONLU VAKALARI BİR DAHA ASLA GÖRMEYECEK
Dünya artık geçtiğimiz aylarda gördüğü günlük bir milyon vakaları bir daha asla görmeyecek. Vakalar aşağı doğru inecek. Eğer denildiği gibi mutant virüsün bulaş hızı yüksek ise toplumsal bağışıklık da bir o kadar hızlı artar. Virüs ne kadar çok insana bulaşırsa mutasyona uğrama oranı o kadar yükselir. Çoğalan mutasyonlar hasta etme yeteneğini kaybedebilir.
MUTASYON AŞIYI ETKİLEMEZ
Diğer yandan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Demirer de aşının mutasyona karşı etkili olup olmayacağına ilişkin yaptığı son dakika açıklamasında inaktif (ölü virüs) aşının, mutasyona uğramış yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) etkilenmeyecek ya da en az etkilenecek aşı türü olduğunu bildirdi.
Demirer, yaptığı açıklamada, dünyada ve Türkiye'de Kovid-19 salgınının devam ettiğine dikkati çekerek bireylerin rehavete kapılmadan maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymasının önemine işaret etti.
MUTANT KORONAVİRÜS MRNA AŞILARA DİRENÇLİ
Koronavirüslerin sık mutasyona uğrayan virüslerden olduğunu bildiren Demirer, "Mutasyonlu virüsü öncelikle İngiltere'de, daha sonra Brezilya ve Güney Afrika'da gördük. Güney Afrika'daki otoriteler tarafından bu ülkede görülen mutasyonlu virüsün, mevcut mRNA aşılarına daha fazla dirençli olabileceği ifade edildi.
Demirer, mutasyonlu virüsün Türkiye'de de bazı illerde görüldüğünü hatırlatarak diğer ülkelerde de her an farklı mutasyonların ortaya çıkabileceğine dikkati çekti.
Şu ana kadar yaşanan küçük ölçekli mutasyonların mevcut Kovid-19 aşılarının etkinliğini azaltmadığını dile getiren Demirer, geniş çaplı mutasyon halinde yeni mRNA aşısı üretmenin 4-6 hafta alabileceğini, bu ihtimale karşı Avrupa'da şimdiden yeni aşı kompozisyonları hazırlandığını bildirdi.
"ÖLÜ AŞILARIN ETKİLENMESİNİ BEKLEMİYORUZ"
Türkiye'de de yapılmaya başlanan inaktif yani ölü aşıların mutasyondan etkilenmediğini ifade eden Demirer şöyle devam etti:
"Ölü aşılar mutasyondan etkilenmiyor. Çünkü mRNA aşıları virüsün sadece diken proteinine karşı antikor oluşturuyor. Ama ölü aşılar, virüsün 4 bölümüne birden yani diken proteinine, zarfa, çekirdeğe ve çekirdeğin dışındaki zara karşı antikor oluşturuyor. Dolayısıyla böyle bir mutasyondan ölü aşıların etkilenmesini beklemiyoruz. Bu aşılar etkinliklerini kaybetmeyecekler.
Avrupa ve Kuzey Amerika'nın da önümüzdeki dönemde mutasyonlar yaygınlaşırsa ölü aşılara döneceğini düşünüyorum. Çünkü bu zamana kadar ülkemizde de 2 milyon kişiye yapılan ölü aşılar, güvenli aşılar. Bunlar mutasyondan etkilenmeyecek veya en az etkilenecek aşılar. Çünkü virüsün bütün bileşenlerine karşı antikor oluşumu söz konusu. Bu nedenle Kuzey Avrupa'da da ölü aşı çalışmaları başladı."
NİSAN SONUNA KADAR 25 MİLYON KİŞİ AŞILANACAK
Demirer, mutasyonların önlenmesi için kısa zamanda mümkün olduğunca fazla kişinin aşılanması gerektiğini ifade etti.
"Örneğin ülkemizde hedef, nisan sonuna kadar 25 milyon insanımızın, toplumumuzun üçte birinin aşılanması. Mutasyonların varlığı göz önüne alındığında, bu hedefe ulaşırsak avantajlı duruma geçeceğiz.
Şunu da unutmamak gerekiyor: Mutasyonlara karşı ülke çapında dikkatli olunması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı gerekli tedbirleri havaalanları, sınırlarda alıyor.
Bizlerin maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymamız gerekiyor. Özellikle kış döneminde kalabalık ve kapalı yerlerden halkımızın uzak durması gerekiyor.