Dizi takip eden biri değilim. Ne Türk ne yabancı. Oysa güzel diziler var. Bir ara favori olan “Bir Başkadır" dizisini seyretmiş ve beğenmiştim. Geçen yıl da kız kardeşim ve bir arkadaşım (kendileri dizi severler grubundandır) şiddetle “Camdaki Kız” önerdiklerinden onları kırmamak adına seyretmeye başladım. Hemen söylemem gerekirse (ki yazacak çok şey var daha ) dizideki korse olayı, yani genç kadının annesi tarafından gün boyu korselenmesi acayip ilgimi çekti haliyle. Bu gerçekle bir ilgisi olmayacak kadar saçma ve tuhaf gelebilir ancak bizim toplumsal kız çocuğu yetiştirme gerçeğimizi metaforik olarak anlatması bakımından bana o kadar güçlü geldi. Yönetmen bunu düşünerek mi yaptı bilemiyorum ama bizim özellikle kız çocuk yetiştirme konusuna zihniyet olarak "cuk" oturmuş diyebilirim. Evet çünkü bu ülkede çoğu kadının, buna her türlü sosyoekonomik sınıf dahil, görünmez korseleri var.😢 Şimdilerde, daha yeni yeni belki de 80'lerden sonra, yirmi otuz yıldır feminist akımların söylemlerinin duyulur hale gelmesi nedeniyle bu korseler sorgulanmaya başlandı. Şükür.🙏
Bu ilginç ve kuvveti metaforik
anlatım nedeniyle ilgiyle başladığım dizi tabii ki geleneklerimize, aile
düzenlerimize, kız annesi olarak kızlarımız hatta erkek çocuklarımız ile olan
mesafelerimizi, geleneksel aile yapımızı da seyreden herkese sorgulatmıştır. Dizinin sanatsal değerinin belki tartışılır olmasına
karşın toplumun her kesimi tarafından anlaşılabilir olması da bence önemli. Toplumsal
problemlerimizin üzerinde vurgulayıcı ve düşündürücü kurgular yapmak da sanatın
işlevlerinden. Ben de sürekli olmasa da kızımla birlikte
diziyi konuşarak seyretmeye çalıştık. İki farklı
nesil iki farklı yaşam tecrübesi geçirmiş kadın olarak mutabık kaldığımız
yerler ve çatıştığımız yerler oldu haliyle.😘 Aslında iki kişinin birbirini
anlaması ve belki de ifade edemediklerini dolaylı olarak anlatması açısından
bazı filmleri birlikte seyretmek veya bazı kitapları birlikte okumak gerek. Tavsiye
ederim.✔
Bu “camdaki kız” dizisi dediğim
gibi başta geleneksel aile yapımızı, aile bireylerinin birbirleri üzerinde
yıkıcı veya yapıcı etkilerini, aşkı, evliliği kısaca yaşadığımız hayatı
sorgulatıyor. Aile travmalarının bu ailede büyüyen bir çocuğun hayatı boyunca
peşini bırakmayacağını açık seçik gösteriyor ve tabii ki , sevgi, aşk, sadakat
gibi çetrefilli konuları kendi tecrübelerinizle harmanlayarak yorumluyorsunuz.
İşte bu nedenlerle kızımla bazen pek uyuştuk bazen de kıyasıya tartıştık aynen gerçek
hayatta olduğu gibi. Bu sefer camdaki kız dizisi üzerinden birbirimizi anlamaya
çalıştık. Artık ne kadar olduysa.🙃 Çünkü insanın kendini bile anlaması çok güç
biliyorsunuz.
Mesela anlaşamadığımız konulardan
biri Nalan’ın aşkı. Nalan’ın şoförüne duyduğu aşk. Aramızda geçen diyalog en
başından beri genel olarak şöyle:
Ben: ya hiç olacak şey mi? Şoförüne
kalk aşık ol. Nalan kim, bu adam kim?
Kızım: Anne ya niye öyle
diyorsun. Aşk bu aşk. ❤
Ben: evet, ota konar…. ‘a da. Hiç olacak şey değil aslında.😒
Kızım: Ya Hayri çok tatlı. Ne
kadar çok seviyor kızı. Hiç kimsenin sevmediği kadar.
Ben: kızım işte mesele buradan
kaynaklanıyor zaten. Kızcağızın aile travması olduğu için, anne sevgisi görmediği
için bu adama tutuldu. Kendine güveni de
yok garibim. Cahilin birine tutuldu.
Kızım: anne neden aşağılıyorsun adamı?
İlla doktor mühendis mi olması lazım.😂
Ben: Kızım, davul dengi dengine. Bu
adamla ne konuşacak bu kız. Mimar, görgülü, bürokrat bir aileden gelmiş. Ama
salak işte.
Kızım. Ne kadar narsist bir bakış
bu anne ya... Bak Sedat’la mutlu değil. Zengin, tahsilli ama .. kızı aldatıp duruyor.
Ben. Ya Sedat’la uygun gelmemiş
olabilir. O başka. Tecrübesizliği ve ailenin zorlamasıyla evlendi. Ama bu şoförle
temelde uyuşmuyorlar. Bu adamla asla olmaz.
Kızım: olur olur. Sen eski
kafayla bakıyorsun. Hayat bu.
Ben: evet haklısın hayat bu
İşte böyle. Nalan ile Hayri’nin
ilişkisine dair başlangıcından beri hiç anlaşamadık. O romantik bir gözle bakıyor olabilir. Benim
gözler tabii ki bulanık artık romantizmin pek bir parlaklığı yok.😀 Çünkü gerçekleri
az çok biliyorum. Ayrıca Nalan gibi şiddetli aile baskısı görmüş, aşk sevgi
flört konusunda hiçbir tecrübesi olmamış bir kızın karşısına Mecnun çıksa ne
olacak? Nalan'dan Leyla olmaz. Nalan gibi travmatik biri âşık olamaz zaten. Aşk zannedebilir o başka.
Zaten aşk çoğunlukla
zannettiğimiz şey oluyor sonunda. Tuğçe ile daha bunu tartışmadık.
Feride Cihan Göktan
Aralık
/2022