Feci'nin Blogu

24 Temmuz 2024 Çarşamba

YAZMASAM ÇATLAYACAĞIM 2

             YAZMASAM  ÇATLAYACAĞIM 2 



Ya gerçekten bu ülkede haber dinlememek gerek. TV seyretmiyorum haberlere bakmıyorum diyen arkadaşlarımı boş vermiş ve sorumsuzlukla suçladığım  için özür diliyorum 🙏ve bu düşüncemi  tamamıyla geri alıyorum. Gerçekten. Çünkü duyduklarıma inanamıyorum. Eğer buraya yazmasam akıl sağlığım bozulacak. Ya şimdi haberlerde duyduğum şeye yine inanamadım. Dehşete düştüm.🤔

Ya geçenlerde bu ülkede imar affı nasıl çıkar nasıl böyle kafaya göre oturtulmuş evlere nasıl ruhsat verilir diye yazmıştım. (İmar affı, imar barışı adı ile ilk defa Turgut Özal   hükûmeti  zamanında (1984) de  çıkmış ve  aralıklarla  20 den fazla uygulanmıştı ) Meğer daha da beteri varmış: 👺2018’de hükûmet imar affına ek bir yasa çıkararak yapı kayıt belgesi ve ruhsatı almak isteyenlere  yani kaçak yapının sahiplerine  kendilerini denetleme imkanı vermiş.. Anlatabiliyor muyum? 🙄 Yani mesela ben kaçak kat yükselttim veya kirişleri ve betonları kafama göre ayarlayıp kırıp dökerek hiçbir bilimselliği ve teknik bilgisi olmadan bir ev yaptım. Yapı bina ruhsatını alırken ben diyorum ki benim kaçak yaptığım bu ev sağlamdır. Bana ruhsatımı verin. Tekrar anlatabiliyor muyum diye sorayım.  Hiçbir teknik bilgisi ve mesleki sorumluluğu olmayan Ahmet efendi kendi kaçak evinin sağlamlığını beyan ediyor ve ona yapı ruhsat veriyorlar. Bu deprem kuşağı ülkesinde…😳 

 Kanun maddesi şöyle: Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır. Geçici Madde 16- (Ek: 11/5/2018-7143/16 md.).  Bu nedenle bugüne kadar yıkılan evlerden ve ölen canlardan kamu sorumlu değilmiş.

Bu garabeti 6 yıl sonra AYM bozduğu haberi üzerine bugün duydum. İnanılacak gibi değil. O zaman kamu neden var? bu kadar hayati ve bu kadar yıkıcı olan bir deprem kuşağında yaşayan bir ülke için kamu ve yetkili kamu görevlileri  neden var? Bu kadar hayati bir mesele bu kadar teknik bir mesele kaçak binanın sahibine bırakılır mı ya? Gerçekten inanılacak gibi değil.😲

Neyse bugün alınan AYM  kararı ile artık kamu görevlileri de sorumlu olacak ve yıkımlar hakkında tazminat davası açılabilecekmiş.

Ölen öldü, yıkılan yıkıldıktan sonra nasıl bir tazminat ödenecek dersiniz?😥

En azından belki bir daha imar affı gibi sonu ölüme ve yıkıma çıkan ucube yasalar çıkmaz.

Bugün alınan bu kararı da buraya ekliyorum: asabınız bozulmasın istiyorsanız okumayın valla. neyse ben anladığım kadar yazınca çıldırmaktan kurtuldujm gibi. 

https://artigercek.com/guncel/aymden-kritik-imar-barisi-karari-binalarin-depreme-dayanikliligindan-kamu-da-312023h#:~:text=AYM%20%C4%B0LG%C4%B0L%C4%B0%20D%C3%9CZENLEMEY%C4%B0%20OYB%C4%B0RL%C4%B0%C4%9E%C4%B0%20%C4%B0LE,Anayasa'ya%20ayk%C4%B1r%C4%B1%20oldu%C4%9Funu%20vurgulad%C4%B1.



4 Temmuz 2024 Perşembe

Yazmasam Çatlayacağım 1

 


Yazmasam Çatlayacağım  1

Bu nasıl bir kamplaşmadır arkadaş?   Aynı ülkenin insanları aynı gemide birbirlerinin gözünü oyacaklar. Tartışma değil kavga👺. Horoz kavgası. Ya tartışma, karşıdakini dinleyerek derdini anlatma ve ortak bir noktada buluşmaya çalışma bazen de karşı tarafın hakkını teslim etmektir. Ama bakıyorum etrafıma herkes her şeyi biliyor maşallah. Bırakın muhalefet iktidar kavgasını muhalefet de “mavi kareli ceket” 😂  nedeniyle kamplaştı. Sosyal medya, vatsup grupları hepsi bir ağızdan çöktük, çöküyoruz diye bağırıp çağırıyorlar. Bir fikir üretme, akılcı bir düşünce eleştirisi yok. Sadece karşı tarafa ver yansın.  Ortada uçuşan “alıntı” imzalı yazılarla iletişim sağlayan öfkeli insanlar olduk. Bu “alıntı” yazılar  kimindir, doğru mudur yanlış mıdır, sadece provakatif amaçla mı yazılmıştır, neden altında isim yoktur? Bunlara bakmaksızın hatta yazının tamamını bile okumadan birbirimize yollayıp duruyoruz  yangını daha da büyütüp seyretmek için.                                                                                           

            Yok artık söylemezsem çatlayacağım. 🤔 Bilmediğimiz konular üzerine ahkam keserek alevleri büyütmek yerine birbirimizle dalaşmayı bırakıp hepimizin bildiği bir konuya dönelim. Şu TV'de  her gün tartışılan EYT meselesi. EYT bütçeye derin bir darbe vurduğunu artık herkes biliyor. Zaten bunun için derin bir ekonomi bilgisine filan ihtiyaç yok. Sağımızda solumuzda koç gibi kuvvetli 45- 50 yaşında insanlar kendileri bile şaşırarak hop emekli oldular ve bu sefer de emekli maaşlarını da alarak başka bir işte başladılar. Hiç bir batı ülkesinde olmayan bir şey. Üstelik ne zaman  kabul edildi? Allah’ım sen aklıma kuvvet ver: Valla bildiğim halde yine güvenemeyip tarihlere baktım.: Ülkenin üçte birini yerle bir eden deprem hangi tarih, EYT’nin kabulü hangi tarih diye.

Deprem hepimizin bildiği gibi 6 Şubat 2023.  EYTt’nin meclisten çıkışı  Mart 2023. İnsan içinden “oha” diyor. 😮 Ülke ekonomisi doğal bir felaketle karşılaşmış (deprem doğal felaket ancak yıkımın asrın felaketi olmasının nedeni yine insan yapımı ahlaksızlık😥) neyse konu bu değil.  Konu EYT’nin çıkış tarihi. Zaten deprem nedeni ile büyük bir darbe yemiş ekonomi hem de ne darbe! Bu durumda üstüne bir de EYT ‘yi nasıl çıkartırsın? Bir ay sonra nasıl meclisten geçer ve onaylanır?  Söyleyeyim😁: Bu söylediğim için de uzman olmak filan gerekmiyor. (yani bunu söylemekle haddimi aşmıyorum) Herkesin gördüğü ve bildiği bir şey. Tamamıyla popülizm. Hem iktidar hem muhalefetin popülist çözümleri. Oy avcılığı.👺 O zaman hatırlıyorum da birkaç kişi dışında bütün o çok bilmiş gazeteciler ve tabii ki siyasiler bu savurganlığı hararetle desteklediler.

Şimdi bunun hesabını kim verecek? Bu saçma sapan işin pandemi sonrası ve dahası  üstüne üstlük kocaman bir felaket sonrasının çıkmasının hesabını  kim verecek ? Bugün TV de aklı başında bildiğim bir muhalif gazeteci🤔 şöyle diyordu:  E,  muhalefet muhalefetliğini yapar o nedenle EYT’yi sonuna kadar destekledi.  Çünkü muhalefetti. Yani olmayacak bir şey olduğunu bile bile muhalefet olduğu için bu yasayı desteklemiş. Sadece muhalefet görevini yapmış. Şeytan diyor ki kalk yerinden televizyon ekranını içine gir o gazeteci kadının saçlarına yapış. Nasıl bir şey söylüyorsun sen diye... Sadece muhalefet olsun diye.😡

İktidar yani devletin yürütücüsü neden kabul etmiş? O da muhalefetin kartını görüp gaza gelmiş ve bak nasıl yaparım ve oyları da alırım demiş. Şaka gibi. Kısaca birbirlerini gaza getirmişler. Şimdi biz yanıyoruz.

Bunun adını da kibarca bulmuşlar: Popülizm. Siyasette popülizm olur diyor o okumuş yazmış gazeteci arkadaş. Valla kulaklarıma inanamadım.

Tencere kara seninki benden kara. Durum bu.

Bizler bu ülkenin vatandaşları olarak kavga etmeye, bilmediğimiz konularda ahkam kesmeye, çok bildiğimiz konulara bile sadece ve sadece “taraftar” gözü ile bakmaya devam ettikçe adına popülizm dedikleri bu çamur içindeki bahçeyi sulamaya devam edeceğiz.

Bakın şimdi bir erken seçim muhabbeti var… Özgür Özel 2.5 yıl sonrası için evet demiş. Burada da mutlaka bir bit yeniği var. Üstelik enflasyonun böyle azgınlaşmasına mesela EYT’nin bu deprem sonrasında apar topar çıkmasında  kendi payı davar. Bunun hesabını kim verecek? Kim öz eleştirisini yapacak?

Valla Türkiye’de çıkar kavgasının adı olmuş Siyaset. Tencere dibin kara seninki benden kara. Zaten dönüp de iktidara veya muhalefete kendi taraftarları hesap da sormuyor. Onlar birbirlerine çemkiriyorlar ateşin nasıl büyüdüğünün farkında değiller.  Erken seçim olunca ne olacak acaba? CHP elindeki sihirli değnekle enflasyona dur mu diyecek? Siyasette popülizm normaldir diyen gazetecinin dediği gibi yeni baştan popülizm sarmalına girerek mi kurtulacağız?

Haksızsam haksızsın deyin ama güzelce anlaşılır ve dürüst bir şekilde anlatın neden haksız olduğumu. 

Tartışalım konuşalım ama küfürleşmeden, hakaret etmeden kamplaşmadan birbirimizin ne dediğini duyarak. Aynı gemideyiz çünkü.

                                                                                                    Feride Cihan Göktan