CNN GÜNDEM ÖZEL
PROGRAMI ( Şu aşk meselesi üzerine… )
Dün gece yani 30 temmuz
2017 tarihinde CNN Gündem Özel seyrettim yine. TV de neredeyse başka hiçbir program kalmadığı
için CNN Gündem Özel seyretmek iyi geliyor insana. Geç saatlere kadar devam
ediyor ve bir gün sonra mesai… Olsun
yine de oturup seyrediyorum. (Katılımcılar
Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur ,Yard.Doç.
Dr. Mehmet Şakiroğlu , Dr.Gökçen Erdoğan, Dr. Kerem Dündar ve Gülden Ay) Bu geceki konu, o kadim konu, hiç çözülmemiş, çözülemeyen ve asla çözülemeyecek olan kadın /
erkek meselesi. Hani insan bazen
düşünüyor bu konu halledilse sanki her şey halledilecek. Ne Ortadoğu savaşları
kalacak ne çevre felaketi, ne Afrika’daki açlık… Sanki…
Yüz bin defa
dinlediğimiz, okuduğumuz, seyrettiğimiz üstelik
de yaşadığımız bu ikili ilişki hakkında sanki ilk defa duyuyor gibi her
seferinde yeni baştan bilgileniyoruz. Dinle dinle bir şey olmuyor ama akşamki
de güzeldi. Bunu itiraf etmeliyim. Yani
birkaç sıradan hani öyle Ayşe Teyze gibi konuşmaları hesaba katmazsak doyurucu
bir sohbetti. (Burada problem Ayşe Teyze meselesi değil. Mesele oraya entel ve uzman gelip Ayşe Teyze
gibi konuşmak!) Bence bir tane gerçek Ayşe
teyze getirin o konuşsun daha renkli olabilir.(küçük bir tavsiye)
Neyse konumuza
girelim. Konuşmacılar erkek beyni kadın beyni diye haklı olarak
anatomik ve fizyolojik farklarımızı vurgulasalar da Prof.Dr.Mehmet Zeki Sungur her insanın beyninde farklı oranlarda
erkek ve kadın beyni olduğunu vurguladı da böylece gerçeğe biraz daha
yaklaştık. Bir aşk ilişkisi sadece erkek
beyni ve kadın beyninin anatomik ve fizyolojik farklılığına nasıl indirgenir
zaten? Yok, kadın çok konuşurmuş erkek
hiç konuşmazmış. Yok, kadın aynı anda birçok işi yapabilirmiş erkekler sadece
bir işi.( Ayşe Teyze lafları bunlar) İki
kişinin en yakın olduğu ilişki biçiminden bahsediyoruz, antropolojik,
sosyolojik, psikolojik, genetik,
geleneksel ve en önemlisi de çocukluk öğretilerinin ve yaralarının karıştığı. Ayrıca
kocaman iki kişilik bir bilinç dışının üzerine inşa edilen bir ilişki
biçiminden bahsediyoruz. Bu kadar çok
etken olunca her ilişki kendine özel oluyor haliyle bütün genellemelere inat…
Aşkın ömrü 2yıl 8 ay 25
günmüş… Bu kadar değişkenin ayrıca
anlaşılmazlığın olduğu bu muamma
ilişkinin ömrü 2 yıl 8 ay 25 günmüş. Biraz komik ama olsun yine de
tartışmaya renk kattı. Dinleyici olarak pek inanmadık ama sevdik.
Aldatma hakkında da çok
şeyler konuşuldu. Bazıları kayda değer bazıları değmez bazıları da çok ilginç. Mesela
ben bu olayı yani aldatma meselesini, sadece hayat bu, olabilir diye
özetlenebileceğini düşünenlerdenim. Fare deneyleri ile filan açıklanamaz
bence. Tedavisi bile varmış. İşte bakın
mesela bunu ilk defa duyuyorum. Çok ilginç. Yard. Doç.Mehmet Şakiroğlu söyledi.
Aldatan taraf karşı tarafa diyet ödüyormuş ilişkiyi rayına oturtmak
için. Mesela bir ev veya bir araba
filan. Adı Diyet terapisi. Bu nedir ya diye not almışım dün gece… Literatüre filan baktım böyle bir terapi
olabilir mi diye. Bulamadım. Hala yanlış anlamış olabileceğimi düşünüyorum. Fırsatçılığı,
samimiyetsizliği ve aşk sevgi üzerinden ticaretin adını diyet terapisi
koymuşlar. Bilemiyorum şaşırdım kaldım.
Yukarıda aklıma
takılanlar ve birazcık da eleştiri var. Ayrıca soru işaretleri var. Genelde
keyifli ve eğitici bir sohbetti. Deniz
Bayramoğlu da başarılı bir kolaylaştırıcı.
TV’nin iyice çoraklaştığı bugünlerde bu program için teşekkür etmeliyiz.
Teşekkürler…
Feride Cihan Göktan
https://www.cnnturk.com/gundemozel