Korona günlerinde Antalya yolculuğu / 2 günlük yoga keyfi. Kulağa tuhaf geliyor
değil mi? Ne işimiz var otur evinde korona kol geziyor. Evet gerçekten öyle. Kız
kardeşim, sakın kimse duymasın böyle bir delilik yaptığını, dedi. İyi de canım ben
her türlü önlemi almışım üstelik uçağa filan binmeden kara yolu ile yedi saatlik
o yolu göze almışım. Maskeli, mesafeli ve abartılı hijyen. Yoga dersi zaten açık
havada ve açık mesafeli. E daha ne olsun? Hastaneden daha riskli değil (gerçi
bir aydır izinliyim, hastane riski şu an yok) Sonuçta ne kadar önlem alırsan al
tabii ki bir risk var. Evde otur otur nereye kadar? Böyle düşünerek oldukça
tedbirli yine de çok tedirgin yola çıktım. Karar verdim gideceğim. Aslında
Korona ile flört etmek bu. İnşallah herhangi bir problemsiz atlatırım bu küçük
macerayı.
Tabii ki Akdeniz’i görünce ve de o insanı hiç ürkütmeyen sakin uysal
denizine girince bütün endişeleriniz yok oluyor. Her şey. Bütün zihniniz bu
deniz kadar duru, ruhunuz etraftaki dağların duruşu gibi dingin oluveriyor.
Akdeniz insanı çocuklaştırıyor gibi. Kendimi küçük bir kız çocuğu gibi hissettim
onu görünce. Korona filan yok artık aklımda. İşte böyle Adrasan koyunda yarı
bedenim suyun içinde kendimden geçmiş keyifle uzaklara bakarken arkadaşım
canhıraş bağırdı: bak! savaş gemileri... Kocaman, gri renkli, kasvetli, soğuk
görünümlü çelikten kütle güzel Akdeniz’in üzerine oturmuş. Bunu görünce o küçük
mutlu kız hemen değişerek kavgalı, savaşlı, koronalı bir dünyanın kaygılı bir
erişkini oldu. Bu savaş gemileri karşısında denize girmek korona
tedirginliğinden daha da kötü hissettiriyor insana. Sadece “savaş” kelimesinin
telaffuz edilmesi bile yetiyor buna. Savaş, korona ve hayatımızdaki
belirsizlikleri en azından bir iki saat için Olympos’un yeşil/ mavi bir
atmosferinde yoga seansı ile unutmak tabii ki yine iyi geldi. Pansuman
tedavisine alışmış ruhlarımız için. Evet gerçekten yoga seansı sırasında onu
düşündüm. Modern dünya insanının yorgun ve incinmiş ruhları için güzel bir
tedavi yoga ve benzer aktiviteler. O nedenle bütün dünyada hızla yayılıyor.
Hadi
gece de Olympos ve Çıralı sahiline inelim de Antalya'nın güzelliğini biraz daha
görelim dedik. Ne mümkün! Bütün sahil kapalı. Kuş uçurtmuyorlar. Belediye
görevlileri ellerinde büyük projektörler ile yüzünüze ışık tutarak kovalıyorlar
sahil bandından. Meğerse Caretta Carettaların yavrulama dönemi nedeniyle tüm
kıyı şeridi gece sabaha kadar baştan başa tamamıyla yasaklanmış. Tabii ki deniz
kaplumbağalarının yumurtalarını korumak için gösterilen bu hassasiyet çok
memnuniyet verici. Hatta her şeyi unutup ben kendimi bir anda İsveç'te filan
zannettim. O kadar yani.😀 Akdeniz kıyılarında caretta carettaların bu
titizlikle korunması beni yine çocukluk sevincime boğmuşken bir anda içimin
tuhaf bir şekilde burkulduğunu hissettim. Caretta Carettaları çok kıskandığımı
söyledim arkadaşlarıma hüzünle.😥 Yüzüme baktılar. Evet dedim birçok doktor ve
sağlık çalışanı özensizlik dikkatsizlik korunmasızlık yüzünden hastalandılar ve
ne yazık ki öldüler. Keşke Caretta Carettaları bu kadar titizlikle korudukları
gibi sağlıkçıları da korusalardı bu korona günlerinde.
Ayyyy bu sıkıcı pandemi döneminde önce Akdeniz'le ,carettalarla içim açıldı😎😊🌻,ama yazının sonuna doğru yine içim burkuldu..😟😢Teşekkürler,elinize sağlık...
YanıtlaSilaynen benim de öyle oldu. içim burkuldu.😥
YanıtlaSil