*Yazı ilk olarak 6 Haziran 2010 tarihinde Radikal 2'de yayınlanmıştır.
Bir gün Ege'de dolaşırken rotanız haritada olmayan bir yola
girerse telaşlanmayın, bırakın yol sizi götürsün. Yolunuz Demircili köyü veya
benzeri bir cennete çıkabilir...
Küçük ölçekli,
ayrıntılı bir bölge haritasında bile olmayan bir yere gitmek... Daha doğrusu
haritada kaybolmak. Elinizdeki 1/50.000 ölçekli Ege bölge haritasında Urla ve
Kuşçular’ı takip edip bilinmez bir yöne doğru kıvrıntılı büküntülü bir yoldan
giderek bir cennete ulaşıyorsunuz. Yol boyunca o kıvrıntılar büküntülerle
birlikte size eşlik eden çiçekler, ağaçlar var. Çam ağaçları, katırtırnakları, pavlonya
ağaçları ve enginar bahçeleri... Sessizlik ve doğa her yeri kaplamış. Bir
şehirli olarak “Demircili Caddesi” tabelası ile karşılaştığınızda, kafanızdaki
“cadde” kavramı, bu sessizlik ve yalınlıkla hiç örtüşmediğinden neredeyse
irkilerek tekrar okuyorsunuz tabelayı. Evet, doğru: “Demircili Caddesi”. Bizim
kalabalık, gürültülü, hayatlarımızı törpüleyen caddelerimize inat öylece sessiz
sakin, Demircili köyünün ortasından geçiyor ve muhteşem bir koya ulaştırıyor
sizi. Demircili koyu, kıpırtısız bir deniz, uzun bir sahil, rengarenk çakıl
taşları ve antik devirlerden kalmış kaya parçalarıyla kaplı. Bilinçsizce denize
atıyorsunuz kendinizi. İnsanda yüzme isteğini bu kadar uyandıran başka bir koy
görmedim diyebilir miyim acaba diye düşünüyorum.
Dolunayın gizemi
Demircili köyü, antik dönemin Airai kenti imiş. Sekiz bin yıl öncesinden kalmış, Roma ve Bizans dönemine ait bir yöre burası. Bir liman kenti. Tarihi kalıntı ve eserlerden oldukça fakir olduğundan günümüzün bilinen, popüler olmuş bir antik kenti değil. Ama duruşu, sayıca az da olsa görkemli taş kalıntılarıyla bu özelliğini hissediyorsunuz hemen.
Modern kentlerin antik kentlerle kucaklaştığı böyle yörelerde hep bir tılsım oluyor. Bir tül perde. Geçmişten geleceğe insanoğlunun gizemli yolculuğu. Hiçbir teknolojinin alt edemediği ve edemeyeceği dünyanın ve dünyalıların gizemi. Eğer bu antik kente, Demircili koyuna bir dolunay vakti gelmişseniz ve eğer dolunayın gecenin bir saatinde sessizce ve muhteşem bir şekilde yükseldiğini görmüşseniz, siz de artık o gizemin bir parçası olmuşsunuz demektir. Dolunayın gizemi, Demircili koyunun gizemi, dünyanın gizemi, insanlığın gizemi... Adına ne derseniz deyin gecenin karanlığında denizin ortasından yükselen o koskocaman büyülü şey, onu gören herkesi nefessiz bırakacak güzellikteydi Demircili köyüne gittiğimiz o gece.
Haritada gösterilmeyen yerlerde, hiçbir yerde göremeyeceğiniz güzellikler olabilir. Bütün bunları size fısıldayarak söylemek isterim ki, herkes duymasın. Bir gün Ege kıyılarında dolaşırken rotanız haritada olmayan bir yola girerse hiç telaşlanmayın, bırakın yol sizi götürsün. Yolunuz Demircili köyü veya benzeri bir cennete çıkabilir ve böylece haritada kaybolmak dünyanın gizemli yolculuğuna tanık olmak için iyi bir fırsat olabilir.
Küçük bir öneri: İyi bir fotoğraf makinesi veya fotoğraf ustası bir arkadaş, hep yanınızda olsun. Gördüklerinizin gerçek olduğuna inanmanız ve inandırmanız için mutlaka fotoğraf gerekecek çünkü.
Meraklısına not: Demircili köyü Urla’ya güneybatı yönünde 17 km., İzmir’e 40 km. uzaklıkta Kuşçular mevkiinin devamında ulaşılan yerleşim yeri.
Dolunayın gizemi
Demircili köyü, antik dönemin Airai kenti imiş. Sekiz bin yıl öncesinden kalmış, Roma ve Bizans dönemine ait bir yöre burası. Bir liman kenti. Tarihi kalıntı ve eserlerden oldukça fakir olduğundan günümüzün bilinen, popüler olmuş bir antik kenti değil. Ama duruşu, sayıca az da olsa görkemli taş kalıntılarıyla bu özelliğini hissediyorsunuz hemen.
Modern kentlerin antik kentlerle kucaklaştığı böyle yörelerde hep bir tılsım oluyor. Bir tül perde. Geçmişten geleceğe insanoğlunun gizemli yolculuğu. Hiçbir teknolojinin alt edemediği ve edemeyeceği dünyanın ve dünyalıların gizemi. Eğer bu antik kente, Demircili koyuna bir dolunay vakti gelmişseniz ve eğer dolunayın gecenin bir saatinde sessizce ve muhteşem bir şekilde yükseldiğini görmüşseniz, siz de artık o gizemin bir parçası olmuşsunuz demektir. Dolunayın gizemi, Demircili koyunun gizemi, dünyanın gizemi, insanlığın gizemi... Adına ne derseniz deyin gecenin karanlığında denizin ortasından yükselen o koskocaman büyülü şey, onu gören herkesi nefessiz bırakacak güzellikteydi Demircili köyüne gittiğimiz o gece.
Haritada gösterilmeyen yerlerde, hiçbir yerde göremeyeceğiniz güzellikler olabilir. Bütün bunları size fısıldayarak söylemek isterim ki, herkes duymasın. Bir gün Ege kıyılarında dolaşırken rotanız haritada olmayan bir yola girerse hiç telaşlanmayın, bırakın yol sizi götürsün. Yolunuz Demircili köyü veya benzeri bir cennete çıkabilir ve böylece haritada kaybolmak dünyanın gizemli yolculuğuna tanık olmak için iyi bir fırsat olabilir.
Küçük bir öneri: İyi bir fotoğraf makinesi veya fotoğraf ustası bir arkadaş, hep yanınızda olsun. Gördüklerinizin gerçek olduğuna inanmanız ve inandırmanız için mutlaka fotoğraf gerekecek çünkü.
Meraklısına not: Demircili köyü Urla’ya güneybatı yönünde 17 km., İzmir’e 40 km. uzaklıkta Kuşçular mevkiinin devamında ulaşılan yerleşim yeri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder