kapıda bekleyen gazeteci eşleri
Yukarıdaki fotoğraf bugünlerde sosyal medyada dolaşıyor. Bu fotoğrafı görünce Kadri Gürsel, Nedim Şener, Ahmet Şık vs. cezaevi çıkışı eşleri ile
kucaklaştıkları fotoğraflar geldi aklıma. Hatta
içlerinden biri TV’deki
canlı yayında bana çok dokunmuştu. Beni çok
etkileyen o karenin Ahmet Şık’a ait olduğu kalmış aklımda. Yok dedi bir arkadaşım Kadri
Gürsel’di o eşiyle öpüşen. Sonra düşündüm ki
ikisi de değil , Nedim Şener'di en çok etkilendiğim. Yani artık
birbirine karıştırıyoruz hapisten çıkıp da eşleri ile kucaklaşan
gazetecileri. Bugün de benzer bir fotoğrafta eşi ile kucaklaşan bir
gazeteci . Haberlerden
öğrendiğime göre, gazeteci Deniz Yücel hakkında hiçbir iddianame olmaksızın bir yıl tutuklandıktan
sonra dün serbest bırakılmış. Onu da
gözü yaşlı eşi karşılamış diğerleri gibi
kapıda. Kucaklaşmışlar. Sevinçten ağlayarak eşine sarılmış kadın. Sevinçten. Ne yapsın? Belki en kolayı ve hatta en iyi yapılacak olanı bu. Yapabilecek başka bir şey
yok. Her şeyi unutup ağlamak. Sevinçten.
Ergenekon tahliyeleri olurken de
Nedim Şener’in eşinin yüzünün ifadesi ve söyledikleri kafama çakılmıştı sanki.
TV ekranları hep böyle tahliyelerde kişiyi
karşılayan kalabalıkları gösterirler biliyorsunuz. TV ekranının o karede gösterdiği kalabalık insan
ifadelerinin içinde en yorgunu, en kırılmışı
ama en mutlusu Nedim Şener’in eşiydi. Her yerinden kırılmış
yüzü ile gülmeye çalışırken “çok mutluyum. teşekkür ediyorum” dedi uzatılan
mikrofona. Aynen böyle demişti. Dün salıverilen gazetecinin
eşi canlı yayında ne dedi bilmiyorum.
Ama Nedim Şener’in eşi “Teşekkür
ediyorum” demişti. O gün ekran karşısında bu söz üzerine dondum kaldım. Neden
teşekkür ediyorsun dedim içimden, neden ki? Cevabını veremedim niye teşekkür ettiğinin.
Eşi bir adam öldürmemişti, birini dolandırmamıştı, tecavüz etmemişti.
Daha kimsenin açıklayamamağı, ispatlayamadığı,
bilmediği bir nedenle bilinmeyen bir zaman dilimine tutuklanmıştı. Bu
bilinmeyenler, neredeyse normal olması
gereken bunlar gibi gelmeye başlamış ki, nedenini bilmediği suçun ‘şekli değiştiği gerekçesi’ ile eşi şimdi tahliye ediliyordu. Hiç beklemedikleri tahliye kararı ve aslında neden artık
kabullendiğini de bilemeği tutuklama
süresi arasında bocalayan ne yapacağını bilemez o kadın naifliği ile bu
“tuhaf” anlayamadığı sistem
karşısında en masum isyanını, öfkesini, kızgınlığını bile bastırmış ve sadece teşekkür ediyorum
diyebiliyordu olanca yenilmişliği ile. Gücün karşısında birinin teşekkür
etmesi vicdanları çok yaralayan bir
şey. O kapıda mikrofonlara teşekkür ederek sevinçten
ağlamaları. Ne olduğunu ne bittiğini bilmeden
geçen bir yıl, 6 ay, 5 yıl ve
hatta bir gün bile olsa evinden
eşinden çoluğundan çocuğundan ayrı
kalmış sevgilisinin acısını içinde
saklayarak, neden diye sormadan, soramadan teşekkür etmek ve sessizce ağlamak…
Sevinçten ağlıyor diye yazıyor gazeteler. Sevinçten.
fotoğraf düzenleme :Dr. Ali Nurettin Gürses
Feride Cihan Göktan
18/2/2018
fotoğraf düzenleme :Dr. Ali Nurettin Gürses
Feride Cihan Göktan
18/2/2018
Benim de yürğimi acıtan bir konuyu ne güzel dile getirmişsiniz... Hele o iki ifade; "Her yerinden kırılmış yüzü ile gülmeye çalışırken..." ve "Sevinçten ağlıyor diye yazıyor gazeteler. Sevinçten...".
YanıtlaSilBu ikisi iyice dağladı beni.