CAMDAKİ KIZ 2
Camdaki Kız… Şu meşhur Türk dizisi. Sezon finali kapandı. Ama toplum üzerindeki etkisi tartışmalarla ve
yorumlarla halen devam ediyor. Çok ilginç tabii ki. Ben de diziyi bitirdikten
ve arkasından yazılanları okuduktan sonra bir şeyler yazmaktan kendimi yine alıkoyamadım.
Hele sezon finalinden sonra yazılanları okuyunca yazmadan olmazdı.😘
Bu dizinin ahlaka aykırı
olduğu ve toplumsal gelenekleri ve görenekleri yıktığı konusunda hemfikir bir
izleyici grubu var. Ve RTÜK de aynı sebepten dolayı kanal D’ye yaptırım kararı
almış.😡
Valla ben yazarını,
senaristini ve yönetmenini tebrik ediyorum.👌Dizide ahlaka aykırı hiçbir şey
yok. Hepsi yaşadığımız toplumsal gerçeklerimiz. Nalan evlendiği günün
gecesindeki paniğini ve hayal kırıklığını bizim toplumsal ve geleneksel normlarımıza göre çoğu gelin yaşamıyor mu, sorarım size. Kızcağızın annesinin kapısına dayanması hiç abartı
filan değil. Bunu bütün ataerkil ve baskıcı ailelerden çıkanlar fiziki olarak
annelerinin kapısına dayanmasalar bile düşünsel olarak yaparlar.😢
Dizide toplumsal gelenek
ve göreneklerimize aykırı olan ne? Kızının eline kimsenin eli değmesin diye
bütün sosyal ilişkileri kontrol altında tutulan ve sonraki hayatlarında da tecrübesiz
bilgisiz kendine çıkar yol bulmaya çalışan ve daima erkeğe boyun eğmek zorunda
kalan kadınları gösterdiği için mi? (Dizideki hemen tüm kadınlar Cana hariç
hepsi erkeğin boyunduruğu altında) Feride zaten ataerkil zihniyetin kurbanı
olmuş ve Nalan’ı da buna kurban etmiş bir kadın. Sadece Cana istediğini yapan
biri. Şimdi Cana için söylediklerimden dolayı bana çok kızıyorsunuz biliyorum.😂 Diziyi seyredenlerin hemen hepsi Cana’ya düşman oldu. Hatta dizinin en kötü karakteri
Feride’den dayak yediği için Feride’yi bile sevdiler ve çok mutlu oldular. İşte
bu duygu kolektif ve üzerinde hiç çalışılmayan bir duygu. Cana’yı linç etmek.
Şimdi kendimize soralım? Neden Cana’dan nefret ediyorsunuz? Kocası ve çocukları
olduğu halde eşini aldattığı için mi? O ailede gördüğümüz kadarı ile bir
problem yok. Üstelik kadın her şeyi herkese açık açık söylüyor. Kocası belki de biliyor ve kabullenmiştir bu
durumu. Sedat’ı baştan çıkardığı için mi? (Nasıl yani? Sedat kocaman bir adam
evlendiği kadına yalan söyleyen evlendiği gece eşini aldatan bir adam. Eşi ve ailesi
de bu durumdan zarar görüyor ve aileye acı çektiriyor. Bence bu adam tekme
tokat dövülmeli. Ama herkes Sedat’a ne yapsın kadın peşini bırakmıyor üstelik
yaşça da küçük zavallı adamcağız gözü ile bakıyor. Annesinin kuzusu… Herkes
doğrudan Cana’yı suçluyor. Hep öyledir. Hep kadın suçludur. Adamlar evliyken
metreslerini hem karıları hem başkaları bilir ama erkeğin elinin kınasıdır bu
durum. Kimse ses çıkarmaz.
Şimdi de sezon finalinde izleyicileri bir
merak sardı: Hayri Kim? Nalan’ın esas sevgilisi mi olacak? Ya arkadaşım Nalan âşık
olabilecek ve yuvasında mutlu olabilecek bir kadın değil. Yaralı biri o. Bütün
hayatı beynindeki korse ile geçmiş, kadınlık serüveninde büyük travmalar almış
biri…Nasıl normal bir eş olabilir? Nasıl âşık olabilir?
Uzun lafın kısası dizi
hiç de adet ve göreneklerimizi aşağılamıyor. Tam aksine onlar üzerinde
düşünmemizi sağlıyor. Güzel bir fırsat bu…
Feride
Cihan Göktan
Size baştan sona hak veriyorum.Biz yetişirken bir erkeğin elini tutsak namus gitti,zannederdik!
YanıtlaSilBir odada bir erkek ile yalnız kalırsak,o adamın tek fikri bize sarkmak zannederdik.Bu baskılar yüzünden sonradan hiç bir kadın kadınlığını yaşıyamıyor.Sadece zevk alanın erkek olduğunu düşünüyor.
evet ne yazık ki öyle.. söylenecek konuşulacak çok şey var..
YanıtlaSilNalan'ın hımbıl babası Adil Bey'e çok kızıyorum ben, aynı evde farkedilmeyecek şeyler mi yaşananlar? Zamanında farketseydi ve el koysaydı Nalan böyle olmazdı. Farkındalığı yüksek aslında ama, mücadele verecek, kendini koruyacak kişilik oluşmamış. Adil bey'de zaten yetersizliğini kabul etti son bölümde. Cana gibiler hep olacak, suçlu değiller, sadece gerçeklerle yüzleşemeyenlerin kolay kaçış yolu bu kadına kızmak.
YanıtlaSilİsmim çıkmamış. Talat
Sil