Feci'nin Blogu

16 Ağustos 2022 Salı

Marla'yla Devam

 

Birlikte Marla’yla devam ediyoruz. Yok olmadı. Marla elden ayaktan düştüğü artık süründüğü halde direniyor. Dün sabah mamasını iştahla yediğini görünce “ne olursa olsun “onu sonsuz huzura erdirmekten vazgeçtim. Direniyor. Çok zor durumda biliyorum. Ama kendisi “buradan” vazgeçmiş görünmüyor hala. Canım benim, dün mamasını yerken dönüp bir de benim elimi yalaması… yok dedim bu iş olmaz. Marla halen burada, bu dünyada  olmak istiyor. 

Bakışlarından anlaşılır diyen bu konuda bilgili ve tecrübeli arkadaşlarım var. Bak, dediler gözlerinin içine bak. Sen parlak mı donuk mu vazgeçmiş bir bakış mı anlarsın. Haklılar. Tabii ki  eski gençlik günlerinin verdiği o pırıltılı hınzır kedi bakışı olmasa da her şeyden vazgeçmiş bir ifadesi de yok. Tabii ki yaşlılığın ve son günlerdeki zorlu hayatının küskünlüğünü görebilirsiniz ama asla “ben artık gideyim” bakışı ile bakmıyor.  Öyle donuk ve ifadesiz değil. Her şeye rağmen devam etmek istediğini anladım. Zannedersem anladım. İnsan insanı anlayamazken ben bir kedi bakışından anladığımı nasıl iddia edebilirim ? Bu sadece bana göre olan bir şey. Benim düşüncem yani. Bence Marla devam etmek istiyor. 

Yaşama içgüdüsü denilen şey bu olmalı. Her şeye rağmen yani…

Bakalım bu macera ne kadar devam edecek?

                                                                                                              2022/ 16 ağustos 

14 Ağustos 2022 Pazar

Kedisi Olanlar İçin

 

            Kedisi Olanlar İçin 

Acele ile apartman görevlisini çağırıyorum o da hemen kapıda hazır. Bak diyorum telaşe ile evin içinde üç tane kedi var. Nerden girmiş bunlar? (Alt kattakilerin 5 kedisi var. Onlardan birkaçı mı?)  Nasıl girmişler bunlar? acayip bir gerginlik yüzümün kaslarında ve karnımda. Veli, benim bu telaşeme sessizlikle karşılık veriyor ve elindeki o kocaman siyah çöp torbasına atıyor kedileri. Ben daha arkama dönmeden bir tane daha görüyorum salonun kör noktasında. Siyah bir kedi. Zayıf. Karşı köşeye bakıyorum bir tane daha. Gözümü kaydırdığım her yerden kedi fışkırıyor. Artık konuşacak durumda değilim. Beynim felç olmuş gibi kaskatı vücudum. 

Valla nasıl uyandım da onun rüya olduğunu anlayıncaya kadar kalbim durmadı bilemiyorum. Kız kardeşim bu haberci bir rüya değil, dedi. Bu, Marla ile günlerdir cebelleştiğin için. (Haberci rüya gelecekle ilgiliymiş, bu durum rüyasıymış yani) 

Evet cebelleşmek doğru kelime. Gerçekten neredeyse dört aydır hem Marla, hem ben mücadele veriyoruz.😥 Mutlu sakin birlikteliğimize kocaman bir kemik tümörü pat diye düştü. Hiç haberimiz yokken. Canavar tümör Marla’nın arka iki ayağının ve ayrıca kaka ve çişinin kontrolünü de ele geçirdi. Yapacak bir şey yok. Ben kabuslar görerek veya uykusuz, Marla da dar bir alana sıkışmış vaziyette adını söylediğim dışında artık hiç sesi çıkmaksızın ve tabii ki kontrol edemediği kaka ve çiş nedeniyle  o çok önem verdiği öz bakımını  da yapmaksızın öylece iki bacağını dümdüz uzatmış yatarak, günlerimizi geçiriyoruz.😒

İşte nasıl yazılır böyle şeyler bilemiyorum. Hani böyle günlük yaşantınızın içine karışmış ve ayrılmaz bir parçası olmuşken, o şeyin hayatınızdan yavaş yavaş çıkmakta olduğunu ve günlük rutininizin değişmekte olduğunun fark ediyor olsanız bile anlatabilmek oldukça zor. İçindeyken zor. O içinde olma durumu ne kadar sürecek? Onu da bilmiyorum. Kim bilir belki bunu yapabilmek o karmaşayı yazarak, resmederek veya müzikle ifade edebilmek bütün beceri.  Ben yapamıyorum. Onun yerine uyurken kabuslar görüyorum uyanıkken de böyle bir durum yokmuş gibi düşünmeye zorluyorum kendimi.

Böyle nereye kadar?  Bu yeni durumla yüzleşmek zamanı. Marla kızımın kedisi. Nerdeyse on dört yıldır benimle. Benim kedim yani. Mutlu sağlıklı ve neşeli yıllar geçirdik birlikte. Onun istediği bir hayat mıydı bilemiyorum. Ama en azından konforlu ve güvenliydi.

Kızım  artık bu dört beş aylık süreçten sonra benim kendime gelmem gerektiğini, bunun böyle devam edemeyeceğini, kediye de kendime de çektirdiğimi zaten sonun da kaçınılmaz olduğunu söylemesi (ki bunu neredeyse en başından beri söylüyor, ben de biliyorum) ve benim de gerçekten direncimin düşmeye başlaması ile Marla’yı uyutmayı düşünüyorum😢(çok tuhaf geliyor bunu söylemek ama sanki doğru bu gibi geliyor artık. (Veterinerimiz aslında uyutmaya karşı ama dün Marla’yı muayene edince bir ay önceki kararının tersine o da uyutalım dedi)

Bu kadarını bile nasıl söylüyor, nasıl yazabiliyorum hayretler içindeyim.

En son diyebildiğim nereden buldu bu hastalık bizi? 😢Güzel güzel yaşayıp giderken.

                                                                                                         14 ağustos 2022 /