Feci'nin Blogu

14 Ağustos 2022 Pazar

Kedisi Olanlar İçin

 

            Kedisi Olanlar İçin 

Acele ile apartman görevlisini çağırıyorum o da hemen kapıda hazır. Bak diyorum telaşe ile evin içinde üç tane kedi var. Nerden girmiş bunlar? (Alt kattakilerin 5 kedisi var. Onlardan birkaçı mı?)  Nasıl girmişler bunlar? acayip bir gerginlik yüzümün kaslarında ve karnımda. Veli, benim bu telaşeme sessizlikle karşılık veriyor ve elindeki o kocaman siyah çöp torbasına atıyor kedileri. Ben daha arkama dönmeden bir tane daha görüyorum salonun kör noktasında. Siyah bir kedi. Zayıf. Karşı köşeye bakıyorum bir tane daha. Gözümü kaydırdığım her yerden kedi fışkırıyor. Artık konuşacak durumda değilim. Beynim felç olmuş gibi kaskatı vücudum. 

Valla nasıl uyandım da onun rüya olduğunu anlayıncaya kadar kalbim durmadı bilemiyorum. Kız kardeşim bu haberci bir rüya değil, dedi. Bu, Marla ile günlerdir cebelleştiğin için. (Haberci rüya gelecekle ilgiliymiş, bu durum rüyasıymış yani) 

Evet cebelleşmek doğru kelime. Gerçekten neredeyse dört aydır hem Marla, hem ben mücadele veriyoruz.😥 Mutlu sakin birlikteliğimize kocaman bir kemik tümörü pat diye düştü. Hiç haberimiz yokken. Canavar tümör Marla’nın arka iki ayağının ve ayrıca kaka ve çişinin kontrolünü de ele geçirdi. Yapacak bir şey yok. Ben kabuslar görerek veya uykusuz, Marla da dar bir alana sıkışmış vaziyette adını söylediğim dışında artık hiç sesi çıkmaksızın ve tabii ki kontrol edemediği kaka ve çiş nedeniyle  o çok önem verdiği öz bakımını  da yapmaksızın öylece iki bacağını dümdüz uzatmış yatarak, günlerimizi geçiriyoruz.😒

İşte nasıl yazılır böyle şeyler bilemiyorum. Hani böyle günlük yaşantınızın içine karışmış ve ayrılmaz bir parçası olmuşken, o şeyin hayatınızdan yavaş yavaş çıkmakta olduğunu ve günlük rutininizin değişmekte olduğunun fark ediyor olsanız bile anlatabilmek oldukça zor. İçindeyken zor. O içinde olma durumu ne kadar sürecek? Onu da bilmiyorum. Kim bilir belki bunu yapabilmek o karmaşayı yazarak, resmederek veya müzikle ifade edebilmek bütün beceri.  Ben yapamıyorum. Onun yerine uyurken kabuslar görüyorum uyanıkken de böyle bir durum yokmuş gibi düşünmeye zorluyorum kendimi.

Böyle nereye kadar?  Bu yeni durumla yüzleşmek zamanı. Marla kızımın kedisi. Nerdeyse on dört yıldır benimle. Benim kedim yani. Mutlu sağlıklı ve neşeli yıllar geçirdik birlikte. Onun istediği bir hayat mıydı bilemiyorum. Ama en azından konforlu ve güvenliydi.

Kızım  artık bu dört beş aylık süreçten sonra benim kendime gelmem gerektiğini, bunun böyle devam edemeyeceğini, kediye de kendime de çektirdiğimi zaten sonun da kaçınılmaz olduğunu söylemesi (ki bunu neredeyse en başından beri söylüyor, ben de biliyorum) ve benim de gerçekten direncimin düşmeye başlaması ile Marla’yı uyutmayı düşünüyorum😢(çok tuhaf geliyor bunu söylemek ama sanki doğru bu gibi geliyor artık. (Veterinerimiz aslında uyutmaya karşı ama dün Marla’yı muayene edince bir ay önceki kararının tersine o da uyutalım dedi)

Bu kadarını bile nasıl söylüyor, nasıl yazabiliyorum hayretler içindeyim.

En son diyebildiğim nereden buldu bu hastalık bizi? 😢Güzel güzel yaşayıp giderken.

                                                                                                         14 ağustos 2022 / 

 

2 yorum:

  1. Duygu ve düşüncelerinizi harika anlatmışşınız..Keşke Marla da okuyabilse..İçim çok acıyarak okudum..

    YanıtlaSil
  2. çok zor karar. biraz daha birlikte devam etmeye karar verdim. daha doğrusu onun kararı da öyle .. hayat tuhaf bi şey. 😢

    YanıtlaSil