bir
zamanlar tebrik kartları vardı
Hayatımızdan
giderek çıkan bir şey daha var, artık tamamen hayatımızdan çıktı bile
diyebiliriz Ama bunu söylerken acı çektiğimden rahatça söyleyemiyorum sanki tekrar
geri gelecekmiş umudunu umutsuzca olduğunu bilsem bile hala koruyorum. Kim
bilir belki de?
Evet,
hayatımızdan sessizce çekilen ve aslında birlikte birçok şeyi de beraberinde
götüren yani bizi eksilten bir şey var. Eğer yaşınız 30ların üzerinde ise en
çok bugünlerde farkına varmalısınız ve hatta 40 yaş üzerinde iseniz bir de
farkında lığınızın acısını çekiyorsunuz demektir. Eğer fark edemiyorsanız hayatınızın
otomatiğe bağlanmış gibi hızlıca ve hiç sorgulanmadan geçtiğinden ötürüdür.
Durun ve bu bayram öncesi kalabalık çarşılara bir bakın. Eksik olan bir şey
var. Yılbaşı ve bayram öncesi her zamanki gibi kalabalık çarşıların
girişlerinde bizi bekleyen veya bindiğimiz duraklar, indiğimiz vapur iskelelerinde
sıklıkla görmeye alıştığımız o kalabalık renkli çeşitliliğinden başımızın
döndüğü tebrik kartları artık yok. Başında
dakikalarca oyalandığımız hangisini kime yollayalım diye düşündüğümüz
renkli, renksiz, resimli, güllü, çiçekli kartlar yok artık.Bazen seçtiğimiz
kartın yanlış anlaşılacağından ötürü duyduğumuz endişelerimizin karıştığı
sevinçli kart göndermeler yok. Postacının elinden heyecanla aldığımız ve her
bir kelimesine veya üzerindeki resme farklı anlamlar yüklerken çıktığımız serüven dolu hayallerimiz artık
bize pek uğramıyorlar. Maksadımıza uygun olanın seçilmesi ve içine sadece
kendinizin olan bir kaç cümle yazmak için onca duygusal ve görsel emek harcadığınız
bir tebrik kartının yerini şablonlaşmış sadece bir tuşla yollanan bir mesajın
tutabileceğine hangimiz inanıyoruz acaba? Hiç birimiz.
Çıldıran teknoloji
bizim en masum coşkularımızı da elimizden aldı. Artık smslerimiz .e-maillerimiz
, e-kartlarımız var. Yapacağımız sadece bir tuşa basmak. .Gittikçe
sıradanlaşan ve hiç bir duygusal ayırım yapmaksızın zaten bizim de yazmadığımız
aynı mesajı sadece bir tık ile sevdiklerinize(!) anında yollayabilirsiniz veya
aynı benzer mesajı anında sevdiklerinizden alabilirsiniz. Teknoloji işte budur.
1800’lü yıllarda matbaanın keşfedilişi ile
tebrik kartları insan hayatına girmiş ve asırlar boyunca bu tebrik atma veya
tebrik kartı alma sevincini insanoğlu yaşamıştır.1840 da çıkarılan en eski
sevgililer günü tebrik kartı yıllar geçtikçe artan ihtişamı ve erişilemezliği
ile British Museum’da sergilenmektedir.
O eskilerdeki tebrik
kartları gerçekten bizimdi ve gerçekten sevdiklerimize yolluyorduk. Dokunduğumuz,
öptüğümüz ve postalarken içine sevgimizi, hayallerimizi de koyduğumuz gerçek
bir şeydi. Oysa şimdilerde eksiliyoruz. Teknoloji bizi eksiltiyor ve en kötüsü
otomatiğe bağlanmış teknolojik hayatlarımızda bunun farkına bile varmıyoruz.
“iyi bayramlar”
veya “yeni yılını kutlar ve seni en
içten sıcak duygularımla öperim” gibi basit, iddiasız ama gerçekten kendi
kelimelerimizle ve kendi yazımızla ifade ettiğimiz o gerçek sevgi, gerçek saygı
dolu bin bir çeşit renk resimli kartları özlüyoruz.
Şimdi
hepimiz dışarı çıkıp birer kart alsak(belki hala bulabiliriz) ve üzerine
içimizden gelen sıcacık bir cümle yazıp sevdiğimiz birine yollasak, acaba bize
de birisi gerçekten sevgisini bir karta iliştirip yollar mı?
Kim bilir belki de?
Feride Cihan Göktan