Feci'nin Blogu

13 Mart 2021 Cumartesi

KORONA GÜNLÜKLERİ 48

          KORONA GÜNLÜKLERİ  48 

Normalleşiyoruz. Çok ilginç. Sanki bir şey olmamış gibi. Sokakları doldurmuş insanlar. Kafeler, restoranlar … yine kahkahalar, araya giren telefon konuşmaları, çatal bıçak sesleri, kulağı tırmalayan o biteviye aynı tempoda kaba ritimli müzikler. Hiçbir şey olmamış gibi. Bak yine gülüp eğleniyoruz sanki kimse ölmemiş, kimse sessizliğin dibini görmemiş gibi.

Hayat işte. Hep kaldığı yerden devam ediyor.  Aradaki kesintiler boşluklar itina ile adına “hayatın devamlılığı” denilen o muhteşem makasla kesilir, atılır. Uç uca dikilir zamanlar. Aradaki boşluk kaybolur. Her şey yine devam eder hiçbir şey olmamış gibi. Hep böyledir.

Savaşlar, kayıplar, doğa felaketleri.  Adına hafıza denen bir kutuya yerleşirler. Hayat devam eder.

Bir insanın akciğerinin bir yarısını alırlar veya bir böbreğini. Boşluklar hemen dolar. Kalp attıkça hayat devam eder. Hiçbir şey olmamış gibi.

Hayatın döngüsü. Ara vermeksizin devam edecek.  Eğer halen içinde isen tutunup gideceksin bu akıntıya…Boşluk bırakmayan akıntıya. Üstelik akıntıyla aynı yönde kürek çekerek. Başka türlü olmaz. Başka türlü olmaz.

Bütün bunları neredeyse bir yıl sonra normalleşmeye çalışırken yani aradan kocaman farklı bir yıl geçtikten sonra ilk defa olarak yarım saatten beri oturduğum kafede düşünüyorum.  Sonra bütün bu düşündüklerimi sorgulayarak hem kendime hem de etrafımda birbirleri ile konuşan, gülen şakalaşan tanımadığım insanların yüzlerine sessizce bakarak sormaya devam ediyorum. Ya her şey nasıl aynı olur? Nasıl eskisi gibi olur? Bu kadar sıkıntı bu kadar beklenmedik olaylar bu kadar hüzün nasıl bir çırpıda bitti artık, hadi normalleşiyoruz deyince biter ve normalleşiriz. Aynı kahkahayı mı atıyor şu köşede oturan kız? Makine miyiz biz ? Vidayı çıkar yenisini tak ve devam etsin

Tekrar o akıp giden kalabalığa gülen konuşan insanlara dikiyorum gözlerimi. Kendi bakışlarımın da derinliklerini katarak. Tabii ki her şey aynı değil, aynı kahkaha değil.  Olamaz.  Hepimiz biraz kırıldık biraz döküldük ve çok incindik.  Hafıza yaşadıklarımızı depoladığımız bir yer değil aslında. Yaşadıkça hayatımıza karışan bir şey. Eğer Alzheimer denen o hafızanın kutusunu kaybettiğimiz bir hastalığa yakalanmamışsak.  

İnsanların bu hızla normalleşme arzusunu bu “hurra” halini de anlıyorum. Toplumsal bir travmadan henüz çıkmadık bile. Hiçbir şey olmamış gibi davranarak iyileşmeye çalışıyoruz. Umarım iyileşebiliriz. Toparlanabiliriz. Bu travmadan daha sağlamlaşarak daha bilinçli daha mücadeleci olarak çıkabiliriz. Asla eskisi gibi olmayacak. Olamaz zaten.

Bu pandemi yılında  neler değişti? Neler yaşadık? Anlatmaya devam edeceğim.  Anlatmak ve yazmak da  daha çabuk normalleşmemiz için tedavi edici bir yöntem. Yorumlarınızı da bekliyorum. Birlikte daha kuvvetlenerek çıkacağız bu sıkıntılı ve zaman zaman kabusa dönmüş dönemden.

                                                                                         Feride Cihan Göktan

                                                                                        13 mart 2021 

              
                                                                                       
                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder