Feci'nin Blogu

26 Mart 2021 Cuma

KORONA GÜNLÜKLERİ 49 / Yeni Dünyaya Doğru

 

    21. Bilişim Kongresi / TELETIP
     Sosyal yaşantımızdan soyutlanmış, sevdiklerimizle arkadaşlarımızla yan yana gelemediğimiz bu günlerde  yüzlerimiz gibi  duygularımızın da maskelendiğine  ve gittikçe donuklaştığına şahit oluyoruz sanki. İnsanoğlu her şeye adaptasyon gösteriyor. Korona günlerindeki şu halimizi bir yıl önce bir filmde seyretseydik distopik bir kurgu olarak adlandırırdık. Şimdi içindeyiz. Donuk bir gerçeği yaşıyoruz. Edindiğimiz bu yeni duygulanım   ve değişmiş verilerimizle yeni bir dünyaya doğru yol almaya başladık. Yeni normale geçiş zamanları… Neler olacak? Nasıl olacak?  Eskisi gibi olmayacağı kesin.

Ekranlar ve dijitalleşme… Sokaktaki çocuğa sorsak bunu söyler. Hızlı bir şekilde gerçek dünyadan dijital dünyaya yüzümüzü döndük. Çoluk çocuk ekran başında iki boyutlu profillerimizle yer ve zaman faktörüne bağlı olmadan yersiz ve zamansız ve hatta cisimlerimiz de olmaksızın hepimiz her yerde olabiliyoruz.  Bir cep telefonun marifetlerine akıl erdirmekte zorlanan sıradan insan zekâsı şimdi sanal dünya verileri ile başı dönmüş vaziyette şaşkın ve yalpalayarak yürüyor. Hepimiz böyleyiz. Bir felaketten geçerken bilmediğimiz adına yeni dünya denen bir bilinmeyene doğru yol alıyoruz. Kimimiz iyimser, kimimiz kötümser.

Ben de İki günden beri Prof. Dr. Oğuz Dicle başkanlığında programlanmış Bilişim Kongresi’ne katılıyorum. Tabii ki online. Online olmayan kongre?😂

Bilişim kongresinin ana konularından biri Teletıp. Biliyorsunuz hekimlik de tele olma yolunda özellikle bu pandemi döneminde yol aldı.  Yeni dünya düzeninde artık doktor ve hasta arasında ekran olacak.  Doktor ve hastası arasındaki özel ilişki, tedaviyi bile kolaylaştıran güven/şefkat alışverişi gerçi vahşi kapitalizmin çarkları altında çok yaralandı. Yine de kör topal hala geçerliliğini koruyordu. Artık bu doğal karşılaşmalar sahneden çekiliyor. Bu duygusal iletişim yüzeyi, hastalığın tanı ve tedavisinde vazgeçilemez şekilde hafızalara kazılı olduğu için bütün dünya bu yeni hasta /doktor ekran paylaşımına haklı olarak direniyor. Ne kadar direnilecek zaman gösterecek tabii ki. Bu doktor /hasta tele tıp yaygınlaşmasını  hep birlikte yaşayacağız ve göreceğiz. Tabii ki konu çok çetrefilli. Bu işin etiği var hukuku var. Bu konuda yapılan çalışmaları da dinlediğim çok bilgilendirici toplantılar oldu.

Korona günlerinde dijitalleşme hızla devam ediyor. Çoğu uygulama az da olsa kovid öncesinde hayatımızda olduğundan bu hızlandırılmış sanal dünyaya uyum sağladık sayılır. Ancak ben hala çok yakında daha baskın olarak yaşayacağımız yapay zekâ kavramına ürpererek bakıyorum. Bu kongrede “sağlık sisteminde yapay zekâ” ağırlıklı olarak konuşuldu. Burada bahsettiğim düşük yapay zekâ değil yüksek yapay zekâ uygulamaları. Yapay zekanın da insanınki gibi düşük, durgun, orta ve yüksek zekâları var. Bizim kontrol altında tuttuğumuz durgun ve orta/düşük yapay zekâları günlük hayatımızda kullanıyoruz. Cep telefonunuzla konuşarak veri arıyorsunuz. Yapay zekâ kelimeyi anlayıp tarama yapıyor. Kullandığınız bilgisayar sizin zevklerinizi Google aramalarından öğrenip başka benzer seçenekler sunuyor. Bir radyoloji hekimine basit ve sabit anormallikleri yorum yapmadan gösterebiliyor. Bunlar artık hayatımızda ve sıradan işlemler. Ancak ileri yapay zekâ çalışmaları da yakında hayatımıza girecek. Ne demek ileri yapay zekâ? Evet, İnsan zekâsı yapayı programlayacak, aynen diğerleri gibi program yüklenecek.  Ancak ileri yapay zekâ uygulamalarında çok farklı bir şey var: Bunlar kendine yüklenen programları çoğaltabiliyor değiştirebiliyor başka bilgilerle yenileyebiliyor. Yani öğrendiklerini sentezleyebilir, parçalayabilir, değiştirebilir ve yeniden yaratabilir. Bunun adına “Derin Öğrenme” diyorlar. Büyük veri yüklenerek bir insan beyin kapasitesinin kat kat üstüne çıkabiliyor. Artık bu kadar veri ile insana ihtiyaç duymadan kendi başına davranabilir. İşte burada kıyamet kopuyor haliyle. Bu kendi başına özgür makine hafızası insanlığın hayrına mı olacak yoksa aleyhine mi? Robot insanlar dönemi. Robot doktorlar dönemi…Yakın gelecekte doktorların yerini robotlar alacak mı?  Bütün bu sorularla yeni dünyaya doğru bir geçiş yapıyoruz bu korona günlerinde.

Oğuz Dicle başkanlığında devam eden 21. Bilişim Kongre’sinden çok şey öğrendim. Yeni normale doğru giderken dinlediğim konferanslar ve kıymetli bilim adamlarının sunuları ile bazen geleceğe ümitle bazen karamsarlıkla bakarken yüzümün şu korona günlerindeki maskelenmiş sanki donuklaşmış ifadesi de değişti. Teşekkür ederim.

Bugün de çok iyi bir konu var. Tam tamına içinden geçtiğimiz günler için. Sanal Dünya ile İlişkimiz… Kaçırmayın derim.

https://turkmia.net/kongre2021/

                                                                                                                                    Feride Cihan Göktan

                                                                                                                                         25 Mart 2021 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder