Feci'nin Blogu

7 Mayıs 2017 Pazar

                                     Bu Nasıl Bir Makaledir?
                                     

                 Bu nasıl bir makaledir? Başlık olarak bunu koyuyorum. Aynen Alper Hasanoğlu’nun kendi  makalesine koyduğu provakatif başlık “Aşk Eski Yaraları İyileştirir mi?” gibi. Alper Bey'in  bağlantısında bu başlığı görünce hemen yorum kısmına şunu yazayım dedim: Eski yaraları iyileştirir mi bilemem ama yeni yaralar açar”  Ama iç sesim dur canım önce bir oku bakalım ne diyor dedi  Hatta Alper Bey’in hayranı olan bir arkadaşım iç sesimi tebrik etti beni doğru yönlendirdiği için.
Sonra yazıyı açtım okudum. Okumaya başlamadan önce şunu söylemeliyim ki, bugünlerde artık toplumsal cinnetin uçlarında gezinirken ve neredeyse günlük kısır politikaya boğazımıza kadar batmışken birinin aşktan, aşk yaralarımızdan bahseden bir makale yazması pek bi hoşuma gitmişti. Böyle bir memnuniyetle başladım okumaya yani. Ama ne yazık ki pek umduğumu bulamadım belli ki yazarının da aklı hepimiz gibi karışık. Günlük kirlenmiş siyasetin bataklığındayız hepimiz. Neyse ben yine yazıya döneyim:
                Gerçekten o nasıl bir makale öyle. Ben bir psikiyatrist değilim ama bu yazı bir gazete yazısı yani benim gibi sıradan bir okur için yazılmış. İlk cümleye bakıp şaşırıyorum önce.  (uzun bir cümle orijinalinden okuyabilirsiniz) insan ilişkilerinde en geliştirici en öğretici ilişkinin aşk ilişkisi olduğunu yazıyor Alper Bey, ona göre diğer geri kalanlar önemli değilmiş.  Bu ifadenin yazıya popülerlik katsın diye iliştirilmiş olduğunu düşünüyorum.  Ancak okurun gözünden kaçmayacak kadar saçma bence.  (ah! Diyorum ah!  o çeşitli ilişiklerimiz, arkadaşlarımızla, çocuklarımızla, ailemizle yaşanan hep bir şeyler öğreten bizi geliştiren ilişkilerimiz!)
Sonra yazar,  Erikson’dan bahsederek bilinç dışı çatışmalarımızın yaşamın evrelerine göre çözülmesi gerektiğinden bahsediyor. (tabii ki bu böyledir, haklı) Ama diyor ki bu çatışmalar çözülmediği zaman bilinç dışı bir şekilde bu çatışmaları çözmeye gayret eder, ilişkilerini de bu bilinç dışı arzu ve ihtiyaç yönlendirir.(makaleden alıntı )
Yani şimdi ben bu cümleden bir şey anlamadım. Bilinç dışı, bilinç dışını mı tamir ediyor. İnsanların âşık olması bu duruma göre bir kısım (!)bilinç dışının, çatışmaları halledememiş diğer hastalıklı bilinç dışını tamir etmesi midir? Yani hiç bilincinde olduğumuz bir şey yok.  Her şey bilinç dışı… tedavi eden de çatışan daSonunda da yine bilinçsizce birlikteliğe devam eden kavgalı ve yazarın tabiri ile acı çekmeye doyamayan insanlar.
                Bu mudur? Bu nasıl bir makaledir? Patolojik bir aşktan bahsediliyorsa eğer bence çok aceleye gelmiş gibi. Ya da aşk patolojik bir durum mudur?  Büyük aşk veya küçük aşk ne demektir mesela? Büyük aşklar için büyük acılar mı gerekli ya da çok derin yaralar? Yani kısaca ben bu makalede anlatılmak istenenin, derin yaralı insanların büyük aşk yaşadığı ve aslında acılar içinde ve mutsuzlukla kıvranarak devam ettikleri… 
               Dediğim gibi pek bi karışık geldi. Belki de gündemin bataklığında anlamamış olabilirim. 

                                                                                                                 Feride Cihan Göktan 


http://www.milliyet.com.tr/ask-eski-yaralari-iyilestirir-mi-/alper-hasanoglu/pazar/yazardetay/07.05.2017/2445737/default.htm

1 yorum: