KORONA
GÜNLÜKLERİ 36
Bir
önceki yazının sonunda uzak da olsa bir
umut ışığı yakarak devam edeceğim demişim.
O
zayıf mum ışığı ile günlüklere devam ediyorum:
Son
bir haftada Türkiye’de ve Dünyada olanlardan birkaç örnekle başlangıç yapayım.
İstanbul
/Sultan Gazi’de 5 katlı bir bina durup dururken çatladı. Düşünebiliyor musunuz?
En tepesinden zemin katına kadar bina yırtıldı. Apartman sakinleri gece yarısı çatırtı
sesleri ile uyandı.( 23 06 2020)
Bursa'daki
yağmurda dere taştı önüne kattığı evleri, çocukları, herkesi, her şeyi
kızgınlıktan köpüren bir canavar gibi sürükledi. Yol, dere, köprü, balıklar,
çoluk, çocuk birbirine karıştı. 23.06.2020 -
Korona
bütün dünyada kol geziyor. En çok da Amerika’da evsizlerin ve zencilerin
yaşadığı yerlerde ölüm oranlarının çok yüksek olduğu istatiksel verilerle
belirlendi.
Bütün
bunları alt alta toplayın ve yanına kocaman bir eşit işareti koyun karşısına da
yoksulluk yazın. Bu kelimenin altını da kalın bir çizgiyle çizin. YOKSULLUK.
Dünyanın
her yerinden gelen felaketlerden, derelerden, binaların çatlaklarından
yoksulluk akıyor.
Bu
geçirmekte olduğumuz korona günlerinde işsizliğin ve iş kayıplarının artması
nedeni ile gittikçe de büyüyerek akmaya devam edecek. Ayrıca yoksulluk büyüyüp
derinleşirken aksi gibi gittikçe de küçülerek herkesin herkesi gördüğü bir
dünyadan bahsediyoruz. Üstelik yoksulluk öyle bir kenara koy üstünü bir güzel
bastır sesini de kıs öylece bıraktığın yerde kalsın denebilecek hareketsiz edilgen
bir nesne değil. Gerçi daha geçen ay Diyanet İşleri Başkan medyadan okuduğum kadarıyla “Fakirlik Allah'a
yakın olmaktır “diyerek yoksulluğu hareketsiz edilgen bir paket olarak
yerleştirmek istiyor olabilir. Ama işte öyle olmaz. Dünyada barış ve düzen
isteniyorsa ki günümüz dünyasında en çok istenen artık bu. Korona günleri
öğretisine göre de herkes aynı gemideyse o geminin devrilmemesi veya su
almaması gerek.
Bugünlerde
değişik face grup yazışmalarından örnekler
vereyim konuyla ilgili:
İleti
1: Barış istiyorsak barış indeksine değil GİNİ indeksine bakalım.
Bu ülkede Siirt’te doğan iki kişiden biri neden 65 yaşına gelmeden ölüyor?
Salgına bakalım konut fiyatı indeksi ile korona yoğunluk haritasını üst üste
koysak aynı renkler çıkar. Barış indeksi değil GİNİ katsayısı önemli.
İleti
2: Dünyadaki ülke örneklerine bakarsanız zaten barış endeksi ile
GİNİ katsayısı paralel gider. GİNİ katsayısı düşükse ülkedeki huzur ve barış
ortamı iyi demektir. Barışın olmadığı yerde huzur olmaz. Şiddet, adaletsizlik,
terör ile hep iç içedir.
İleti 3. Barışa hepimizin ihtiyacı var. En varsıllar ve en güçlülerin de. Çözüm yolu tek: Bu gittikçe derinleşen ve derinleştikçe de çığ gibi yayılan yoksulluğu önlemek. Herkesin insanca yaşamaya hakkı olan bir dünya düzenini sağlamak. Tabii ki yeteneğine ve çalışkanlığına bağlı gelir düzeyi farklı olabilir ama yani şimdiki gibi dünyadaki en zengin 62 kişinin kazancı diğer taraftaki 3,6 milyar insanın kazancını aşmakta ise veya ülkemizin en zengin %10'unun toplam geliri, en fakir %10'un toplam gelirinin tam 12,6 katı ise OLMAZ. Böyle olmaz. Korona bunu tekrar tekrar vurguladı daha da vurgulanacak.👍
Evet, masadaki pastayı herkes görüyor. Öyle aksırıncaya tıksırıncaya kadar yemek yok. Aç gözlülükle çalmak çarpmak yok. Pasta herkese yetecek kadar var. Kim gerçekten çalışıyor ve üretiyorsa en küçük dilimin insana yakışır olmasını da gözetleyerek hakkına düşen kendi payını alacak. Başka bir çare yok. Bir de zaten fazla yemek sağlığa zarar bir şey. Her şey kararında olmalı. Tabii ki herkesin hakkını alabildiği insanca bir yaşama sahip olacağı böyle bir düzeni kurmak bu yaşadığımız egemen dünya düzeninde hemen olacak bir şey değil ama koronanın bize hatırlattığı “aynı gemi” gerçeği ile biraz çeki düzen verilebilecek gibi. Ne kadar hızlı ve etkili çekidüzen verilirse o kadar huzurlu bir dünyaya erişecek olmamızın gerçeği de işte karşımızda öylece duruyor. Görmemek için kör olmak lazım. O halde umut var diyelim.
Feride Cihan Göktan
28. 6. 2020
1.Gini katsayısı, bir ülkede milli gelirin ülke vatandaşları arasındaki dağılımındaki eşitliği/eşitsizliği ölçmek için kullanılan en popüler yöntemdir.İstatistikçi ve sosyolog Corrado Gini tarafından ilk defa 1912 yılında geliştirilmiştir.
2. Küresel Barış Endeksi (İngilizce: Global Peace Index), ülkelerin ve bölgelerin göreli barışçıl konumunu ölçen bir girişimdir..Dünya genelinde 163 ülkenin barışçılık seviyesini ölçen 2020 Küresel Barış Endeksi araştırması, dünya genelinde barışın azaldığını gösterirken, Türkiye'nin 150'nci sırada yer aldığını ortaya koydu.