KORONA BELİRSİZLİĞİ VE
KOLEKTİF KORKU ÜZERİNE …
Korona günleri devam ediyor.
Belirsizliği de öyle. Zaten bugünlerde de psikiyatri uzmanları ve psikologlar bu konu
üzerinde çok konuşuyorlar. Belirsizliğinin yaptığı yüreklerimizdeki sıkışma
hissi. Şu korona günlerinde neler ile yüzleştik? Belirsizlik … Sanki bugüne
kadar her şey belirli miydi?. Halbuki her zaman her şey belirsizdir. Bir yola
çıkarsınız, biriyle karşılaşırsınız, bir check-up yaptırırsınız, ne bileyim bir
kitap okursunuz 😍hayatınız değişir. Bu böyledir. Hep değişmek üzerine.
Rastlantılar ve olasılıklar. Dikkatimizin ve bilincimizin dışında olup
bitenler. Yaptığımız her şeyin hep bir belirsizlik payı vardır. Bana kesin bir
şey söyleyin🤯. Yok bulamazsınız. Tek kesin olan şey ölümdür. Peki korona
belirsizliğinin diğer belirsizliklerden farkı ne? Farkı şurada ki aynı olaya
hepimiz aynı sürede maruz kalıyoruz. Kolektif bir belirsizlik. Aslında en önemlisi sonun belirsizliği ürkütüyor ve yüreğimizi
sıkıştırıyor😱. Sonunda ölüm olmayan bir belirsizlik olsa kimse takılmaz buna.
Nasıl bir hastalıkmış, neden çıkmış, kime bulaşmış, kime bulaşmamış pek
umurumuzda olmaz. Sonuçta hepimiz geçireceğimizi ve yine hayatımıza devam
edeceğimizi biliriz. Sıkıntı yaratan sonun bilinmezliği ve esas olanı da ölüm
korkusu. Tabii ki toplumda bunu takıntı
haline getiren de var. Dört aydan beri sokağa burnunu çıkarmamış, eve giren her
şeyi yıkayan. Ya da tam tersi ölümü takmadığı için ya da sonunda ölüm
olabileceğine inanmadığı ya da çok korktuğu için kabullenmek istemediğinden
koronayı tanımayanlar, virüse inanmayanlar var. Hep böyledir: iki uç vardır ve
arada bir plato eğrisi. Çoğunluk endişeli. Ucunda ölüm olduğu için. Aslına bakarsanız
bilimsel olarak risk çok düşük. Ölüm hızları genel popülasyonun ortalama binde
biri veya ikisi civarında. Ama işte bu bin kişiden o iki kişi kim olacak? Bütün
hayat bütün tedbirler bütün telaşe bunun üzerinden kopuyor. Hepimiz ölümden aynı
anda aynı sebeple korkuyoruz. Haliyle korku gittikçe büyüyor. Bu endişe, bu
kolektif korku ne kadar devam edecek?
İşte tam da bu
tanımlamayı “kollektif korku” tanımlamasını kendiliğimden kullandım. Acaba
böyle bir tanımlama var mı diye araştırınca tabii ki var. Aşağıya ilgili bir metin koydum. Hatta
Betrand Russel’ın kolektif korku üzerine meşhur bir sözü bile varmış.
“Kollektif
korku ‘sürü psikolojisini’ arttırır ve bu sürüye ait olmadığı düşünülenlere
karşı şiddet yaratır.” Bertrand Russell.
Kolektif korkunun haliyle
endişe katsayısını hatta salgının kendisini bile arttırdığı yönünde yazılanlar
var. Zavallı dünya! Zavallı insanlık! Kolektif korkularla tarih boyunca ne
kadar da çok sınanmış. Tabii ki bunları yazınca aklıma kolektif mutluluk💃 diye
bir tanımlama var mı, diye geldi ister istemez. Bütün insanlığın yüzüne yayılan
bir gülümseme ile dünyanın döngüsüne eşlik etmeleri.🌞 Teorik olarak bu kavram da
çok yazılmış çizilmiş ancak pratikte
insanlık kolektif korkuyu defalarca
yaşadığı halde bunu hiç yaşamamış.
“Ne güzel bir dünyada
yaşıyoruz” demek mesela ne kadar da ütopya ötesi bir ütopya.
Şimdi bütün bunlar aklıma niye
geldi? Yine bir umut işte…Şu korona dedikleri lanet acaba dünyanın daha iyi
daha güzele gitmesi için bir vesile olacak mı? Kolektif bir mutluluğu bu dünya
tadacak mı? Şimdi biliyorum okurların çoğu bu soruyu küçümsedi ve fazla bir Polyannacı
buldu. Daha da kötü olacak, gelir adaletsizliği pik yapacak, her zamanki gibi
güçlüler hayatta kalacak (tabii ki buradaki güç doğal güçler değil en yapay
güçler haliyle). Bütün bu dediklerinizi duyuyorum ve hak veriyorum. Ama eninde
sonunda daha iyi olacak. Biz görür müyüz görmez miyiz bilemiyorum. Ama şimdi
bir sınavdan geçiyoruz birlikte yine sınıfta kalabiliriz ama eninde sonunda
doğru yol bulunacak. … devam edeceğim.
Feride Cihan Göktan
20. 6. 2020
Not. 1 Meraklısı için
Aşağıya kolektif mutluluk ve
kolektif korku üzerine 2 makale yerleştirdim. Bu konularda özellikle yabancı
dilde ne çok makale varmış meğer:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder