Bu işte bir yanlışlık var… Gerçekten tam doğrusunu bilemediğim ama yapılanların da yanlış olduğu bence çok açık şeyler oluyor.
İlk önce şu tam kapanma olayı artık ne kadar tam bilemiyorum ama sokağa çıkma yasağı ardı ardına 17 gün. Yanlış. Hem de çok yanlış. Kapanma kararı öncesi “tam kapanma” önerileri her türlü çevreden geliyordu. Avrupalı tam kapanma için devamlı protesto gösterileri düzenlerken bizim ülkemizde tam kapanmanın gerekli olduğunu söyleyen çevreler ve destekleyenler vardı. Evet nihayet tam kapanma dedikleri tabii ki asla tam olamayacak bir kapanma bugün başlıyor. Toplam 17 gün. İnanılmaz bir trafik😨. İstanbul ve İzmir boşalıyor. Böylece şehirlerarası virüs transferi başladı. İlk önce bu yanlış. Dediğim gibi bu virüsün gezmesine yol açıyor ayrıca gidilen tatil beldelerinin veya küçük yerleşim yerlerinin sağlık kapasitelerinin aşılmasına neden olacak. Yani gidenler de kendilerini tehlikeye atıyorlar. Bu gidişlerin engellenmesi tabii ki zorla olamaz. Ama vatandaşlarda da hiç sağduyu yok. Bu 17 gün bir bayram tatili değil. Bunu anlamak gerek.
Bu tam kapanma dedikleri 17 günlük yarım yamalak
kapanma doğru bir karar değil. Şunu da söylemeliyim ki tam kapma (espri
yaparak söylemem gerekirse her birimiz ağzımızı burnumuzu kapatıp kendimizi eve
tıksak ve hiç kimse başını sokağa 17 gün çıkarmasa bile) çözüm olmaz. Mutlaka bu kadar kalabalık ülkede yine
bir yerlerden virüs fırlayacaktır. Zaten tam kapanma yani gerçekten tam kapanma
olası bir şey değil bence. Bir süre virüs baskılanabilir sonra yine alevlenme.
Bu kesin. (2020 Mart’ında pandemi başlangıcında 14 gün kapanma olabilseydi belki ama bence o
da imkânsız hiçbir ülkede yapılamadı. Tek yöntem aşı. Aşı etkin ve hızlı bir
şekilde yapılmazsa ister tam ister kısmı olsun sonuç vermez.
Valla yine söyleyeyim hep birlikte soğukkanlı bir
şekilde çözüm bulmalıyız. Bu bir salgın. Hükümet verileri ve öngörüsüyle güven
verici olmalı. Bu birinci kural. Mesela bu günlerde vefat eden
vatandaşlarımızın yaş grupları ve eşlik eden hastalıkları var mıydı? Vefat
edenlerin arasında aşısı tam olanlar olmayanlar detaylı olarak açıklanmalı.
Şahsen benim aklımdaki soru synovac’ın yoğun bakım ve ölüm sayılarına denildiği
kadar önleyici olup olmadığı? Bu soru bütün açıklığı ile cevaplanmalı.
Muhalefet çevreleri de bu verilen rakamların 10 katı vefat
var veya aynen Hindistan gibiyiz gibi felaketi daha ağırlaştırıcı söylemlerle
panik ve umutsuzluğa neden olmamalı.
Her ülkenin kendi sosyoekonomik ve toplumsal şartları
çok önemli. Biz Çin değiliz. Çin’de salgın kontrol altında. Ama nasıl?
insanları eve kilitlediler. Bu nedenle açlıktan ölenler varmış. İsrail, İzmir
nüfusu kadar bir yer. İnsanların yaşam standartları ve bilinç düzeyleri çok
yüksek. İsveç mesela hiçbir yasak getirmemiş. Sadece Maske/Mesafe/hijyen ve
tabii ki aşı …. Avustralya salgının başından beri sadece 900 kişi vefat etmiş.
Uzak bir köşede izole bir ülke olmasının avantajı. Tabii ki daha katmanlı
nedenler vardır. Her ülkenin şartları kendine göre…
Şimdi bu 17 günlük kapanmayı yaşayacağız. Sokağa
çıkmanın böyle kısıtlanması çok yanlış. Deniz kenarlarının, parkların, geniş
alanların sosyal mesafe korunarak en azından belli saatlerde açılması
gerekirdi.
İşe gitmek mecburiyetinde olan memur ve işçilerin şimdiye kadar aşılanması
gerekirdi.
Kısmi çalışma düzenine geçen özel sektörün sıkı
kontrolü ve işçilerinin haklarını gasp edenlerin de cezalandırılması gerek.
Ha bir de içki yasağı… nasıl yani? Türkiye’de en sık
sorulan soru bu. Neden?❓ Tam tersine gördüğüm kadarıyla içki kullanmayan insanlar bile inadına alkolik
olacak.😂Yazık değil mi bir toplumun karaciğer sağlığını böyle nedensiz tehlikeye atmaya?
Valla hepimizin herkesin aklını başına alması gerek. Tartışarak,
ikna ederek ve akılcı yöntemlerle bu işin altından kalkabiliriz. Başka türlü
hepimiz altında kalacağız.
Feride Cihan Göktan
29 nisan 2021