Korona Günlükleri 12
Dün kızımın doğum
günüydü. Benim de onunla birlikte geçirdiğim ikinci hayatımın doğum günü.
Gerçekten insan çocuğu ile birlikte bir kere daha doğuyor. Başka bir kimliği,
anne kimliği ile yeni bir maceraya başlıyor ve kaç çocuğu varsa o kadar sayıda bir hayatı oluyor her biri ile yeniden. Dün dijital ortamda bir araya
gelen ailemiz ile kutladık bu güzel günü. Yıllar önce onu ilk gördüğümde bana bir göbek kordonu mesafesi elli santimetre ile
uzak olan kızım şimdi kilometrelerce uzaktan sihirli bir ekranda yanı
başımdaydı. Göbek kordonu ve ekran da çok şükür ki sosyal mesafe korumasız.😂
Yeni bir yaşa girmek her zaman gelecekten bir şeyler istemektir eskiyi de kabullenerek. Hayatın bize getirdiklerine şükür diyerek. Bu kabus gibi korona günlerinden geçerken her şeye rağmen geleceğe umutla bakmak. Hatta bugün digital görüşmemizde kızım, "valla anne bu korona felaketini görünce aslında koronasız günlerde ne kadar mutlu olduğumu, ne kadar saçma sapan şeylere kafayı taktığımı anladım. Aslında her şey bir pamuk ipliğine bağlı. Bu korona herkese elindeki ile yetinmesini öğretti" dedi. Evet gerçekten öyle. Dünya bu bir ay içerisinde insanların hissettiği hep bir yetmezlik duygusu, hep bir hırs içinde hızla koşturması, maddi şeyler uğruna kendini ve başkasını hırpalaması gibi kötücül duygulardan da temizlendi sanki. Aynen hava kirliliğindeki azalma gibi.
Yeni bir yaşa girmek her zaman gelecekten bir şeyler istemektir eskiyi de kabullenerek. Hayatın bize getirdiklerine şükür diyerek. Bu kabus gibi korona günlerinden geçerken her şeye rağmen geleceğe umutla bakmak. Hatta bugün digital görüşmemizde kızım, "valla anne bu korona felaketini görünce aslında koronasız günlerde ne kadar mutlu olduğumu, ne kadar saçma sapan şeylere kafayı taktığımı anladım. Aslında her şey bir pamuk ipliğine bağlı. Bu korona herkese elindeki ile yetinmesini öğretti" dedi. Evet gerçekten öyle. Dünya bu bir ay içerisinde insanların hissettiği hep bir yetmezlik duygusu, hep bir hırs içinde hızla koşturması, maddi şeyler uğruna kendini ve başkasını hırpalaması gibi kötücül duygulardan da temizlendi sanki. Aynen hava kirliliğindeki azalma gibi.
Dün sabah, Tuğçe'nin de yaş günü
bahanesi ile bir hevesle şu koronayı unutup kafamı dinlendireyim, söyle güzel bir pazar olsun, dedim. Evi biraz toparlayayım, biraz
mutfakta oyalanayım, işte her zamanki gibi kitap okumak, biraz müzik. Kesinlikle
haber filan dinlemeden. Ne de olsa bu benim de yaş günüm sayılır. Kendime ödül.😍 Akşama da TRT 2 ‘de Solaris filmi de varmış. Harika.
Güzel bir gün
sonrasında gerçekten harika bir film seyrettim. Stanislaw Lem ve Tarkovski’nin
dehasına yeniden hayran olarak. Bu
dünyadan böyle adamların geçtiğine, dünyanın şu haline bakınca inanamıyor
insan. Solaris ve TRT2 bu güzel günümü ne güzel noktaladı derken
program sonrasında şeytana uyup kumandayı
CNN’e getirdim. Hay getirmez
olaydım! İşte yine asabım bozuldu.😞 Türkiye'nin Gündemi diye bir program var biliyorsunuzdur. Üç hekim öğretim üyesi korona üzerine iki gazetecinin sorularını cevaplıyor. Ne
kadar abuk sorular ve ne kadar tuhaf cevaplar. İnanılmaz. Hocalardan biri koronanın
tanısını
bilgisayarlı tomografinin koyduğunu
ve teste hiç gerek olmadığını söylüyor. 😟Bir diğeri de öksürük, ateş veya
solunum sıkıntısından herhangi biri olursa hastaneye başvurun diyor. İnanılmaz.
Şimdiden söyleyeyim bizi korona değil bu söylemler mahvedecek. Televizyon
programları aslında her konuda böyle. Olur olmaz herkes medyatik pozlarla
konuşuyor. Her konuda böyle… Ama bu konu
çok önemli. Bütün toplumu, ekonomiyi,
psikolojiyi, sağlık sistemini ilgilendiren hayati bir konu. Lütfen bu işi bilen kişiler
toplumun karşısına çıksın.
Bilgisayarlı Tomografi
hastalığı tanıyan bir yöntem değil, üstelik x ışını gibi zararlı bir şeyler
vücudunuza giriyor. Dünya Sağlık Örgütü Test
Test Test diye tekrarlayıp duruyor. Ayrıca hastaneye gelmek için her üç
belirti bir arada olacak ve ani başlangıçlı olacak ve gerçekten ciddi bir
tablonuz olacak. Eğer ayakta bir gribal
enfeksiyon geçiriyor iseniz gelmeyin. Evinizde
oturun. Aile hekimize başvurun hatta danışmak için Sağlık Bakanlığı galiba bir telefon
hattı açmış. Bu telefon hattı neden spot olarak geçmiyor yayın organlarında?
Aile hekiminize veya telefon hattına başvurun önce.
Oysa ne kadar
keyifle başlamıştım güne, gecenin bir
yarısı nereden çevirdim o CNN’i ben ya…
Feride Cihan Göktan
6. Nisan. 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder