Feci'nin Blogu

26 Nisan 2020 Pazar

KORONA GÜNLÜKLERİ 21


KORONA GÜNLÜKLERİ 21
Bugün sokağa çıkma “kısıtlamasının” 4. günü. Pazar. Gün ışığının karşıdaki palmiyelerin arasından sızarak,  Marla’nın  tüyleriyle oynaştığını  görünce  attım kendimi balkona...  Güneşin, sen kısıtlısın gir içeri, demesinin korkusuyla tedirgin yerleştim balkonun diğer bir köşesine. Saat 12 olmasına karşın hiç kimse yok.  Sadece güneş, ben ve Marla.  Her geçen gün daha da sessiz. Sessizlik büyüyor gibi. Kabullenişin sessizliği bu. İlk günlerdeki direnmelerimiz, biz sokağa alışkınız, nasıl olur itirazlarımız, neredeyse tamamen kırılmışa benziyor. Marla bütün bu sessizlikte daha büyük geldi gözüme.😸 Caddeden geçen bir köpeği görüyorum şimdi.  O da öyle. Kuyruğunu sallaya sallaya, boydan boya geçiyor caddeyi. Korona sessizliğinde ağaçlar, köpekler, kediler büyüdüler.  Martıların kahkahaları da.
Kaç günden beri evde oturup kalmamı önceleri şaşkın bakışlarıyla izleyen Marla da alıştı benim bu dışarıdan çekilme durumuma. Mesela iki gün önce ben oturmuş bilgisayarda bir şeyler yazarken karşıma geçip,  Allah Allah bu güzel  tatil günü evde olmana çok üzülüyorum demek ister gibi yarı alaycı😏 ve acıyan bakışlarında,  oh! işte evde otur da gör’ ün intikam ateşi de vardı.  Ya da ben öyle hissettim. Bugün artık o da anladı benim bu kısıtlanmış yaşantımı.  Hiç umuru değil. Büyük sessizlikte güneşle oynaşmaya devam ediyor.
E hayat böyle bir şey. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste..😟
            Şimdi sokaklarda caddelerde hayvanlar, çiçekler ve ağaçlar var.  Sessizlik de büyüyor.                 
Kabullenmenin sessizliği bu…
                                                                                                   Feride Cihan  Göktan
                                                                                                    26. 4. 2020
Bugün Pazar
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım... 
NAZIM  HİKMET 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder