Feci'nin Blogu

10 Nisan 2020 Cuma

KORONA GÜNLÜKLERİ 14


Korona Günlükleri 14
“Arana mesafe koymalısın.” Çocukken kavga ettiğim, anlaşamadığım arkadaşlarım için annem böyle söylerdi. “Madem anlaşamıyorsunuz o zaman arana mesafe koymalısın." Sosyal ilişkilerimizin yeni yeni geliştiği bu dönemlerde bu sözün anlamını ne kadar kavrıyordum bilemem ama anladığım kadarı ile bu ilişkide bir soğukluk demekti. İlk defa öyle öğrendim bu araya mesafe koyma meselesini. Sonraları el ele,  göz göze tanımlamasının romantik ilişikler için kullanıldığını. Ancak el sıkışmak, el öpmek gibi toplumsal ilişki biçimlerini ne zaman nasıl öğrendik tabii ki hatırlamıyorum. Aynen tarihte de bu sosyal ilişki biçimlerinin ne zaman başladığının bilinmiyor olması gibi. Selamlaşmak için öpüşmek de benzer şekilde neredeyse tarih öncesine ait. Milattan önce 9. yüzyıldan kalma bir taş kabartmada, Asur Kralı III. Shalmaneser, bir Babilli ile tokalaşıyor.(fotoğrafa bakınız).  Aziz Paul(Pavlus)(1) Romalılara seslenişinde takipçilerine ‘kutsal bir öpücük’ ile birbirlerini selamlamalarını söylüyor. Orta Çağ’da bir öpücük, sadakatin bir işareti olarak ve mülk transferleri gibi anlaşmaları onaylamak için kullanılırmış. Kutsal öpücük.👄
Resim yazısı ekle
  Hey yavrum hey, ne günlere kaldık. Öpücük ne? Asla. Bırak öpüşmeyi birbirine 1.5m.den fazla yaklaşmayacaksın. Oysa bilimsel iletişim ve psikoloji bilgilerine göre kişiler arası 1.5-2m.lik bir mesafe yabancılarla kurulan bir ilişki mesafesidir. Adı da sosyal mesafedir.(aşağıdaki şemaya bakınız) Ne yazık ki korona günlerinde artık mahrem mesafe kalmadı. En samimi arkadaşlarınla bile uzaktan uzaktan. Çocuklar annelerine sarılmamayı öğrendiler. Dedeler ve nineler torunlarına uzaktan bakıp iç geçiriyorlar. Sosyal mesafeni koru. Slogan halinde beyinlerimize kazınıyor. Uzaktan uzaktan.

Duygularımız evrim geçiriyor. Yeni bir çağa hazırlanıyoruz. Sevinç,öfke,nefret,aşk hepsi yüzümüzde asılı kalacak. Bir maske arkasında donarak veya eriyerek. Kimse birbirini görmeden, mesafeli ve maskeli. Digital ortamda görüşebilirsiniz. Yüzünüzün şeklini deforme eden, sesinizin tonunu bozan o kaba ekran görüntüleri ile birbirinizle konuşabilirsiniz tabii ki. Yüzlerimiz ve ruhlarımız gelişen teknolojiyle evrim geçiriyor.

Bugün bir haber vardı. Japonya'da bir üniversite   korona salgını  nedeniyle diploma törenini uzaktan görüntülü katılma ve robotlar ile yaptı. İşte buraya haberin fotosunu koyuyorum. Gençler evinde robotlar onların yerine diplomalarını alıyorlar. Peki, bu gençlerin sevinçleri nerede? Yüzlerinde dondu kaldı.

Eve kapatılmış bu günlerde, bu haberler, zoom görüşmelerim, digital bağlantılarımı düşündükçe ürperiyorum. Akvaryum balıklarına benzetiyorum kendimi. Bir camın arkasından dünyayı seyretmeye mahkûm olmak…😥

Bu covid 19 salgını için çeşitli komplo teorileri var. Ve bunları saçma sapan bulsanız bile kesinlikle hayır diyemeyeceğiniz için adı “komplo teorisi” zaten. Herkes bir teori üretebilir bu konuda. Ben de bir teori üreteyim de burada yazılı kalsın. Digital dünyaya, yapay zekaya hızlı bir geçiş ve bir robot dünyası yaratmak için bu virüs yaygınlaştırıldı. Bu kendi ürettiğim bana da saçma geliyor ama kesinlikle hayır olamaz diyemiyorum işte.

Kendimi bir akvaryumda hissetmenin o karabasan sıkıntısını yaşarken yanıma sokulan kedimin sıcaklığı ile sosyal mesafenin nasıl da delindiğini hissederek gülümsüyorum.
Canım Marla’m. 🥰

not: 1 Aziz Paul (Pavlus) elçisel kiliselerin kurucusu Hristiyan misyoner. Miladi birinci asırda yaşamış Roma vatandaşı
                                                                                                                 Feride Cihan Göktan
                                                                                                                   8. Nisan . 2020

4 yorum:

  1. Kaleminize sağlık,bu günleri edebi bir dille tarihe not düşmeniz ne güzel.Bu gün rakamlardan uzak duygularımıza,insanlığın geleceğine ayrılmış ve çok güzel benzetmelerle bizim de duygularımız dile gelmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim. hepimiz aynı gemide gidiyoruz. bakalım daha neler göreceğiz. sevgilerimle

      Sil
  2. Çok güzel tanımlamışsın. Bana "sosyal mesafe" deyimi yanlış kullanılıyor. Sosyal deyimi din, ırk, kültür gibi farklılıkları vurgular aslında. Doğrusu fizikî mesafe olmalı. Ne dersin?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de öyle düşünüyordum. ama şemada gösterdiğim gibi akademik jargonda bu mesafe sosyal mesafe olarak geçiyor. Aslında normal şartlarda bu mesafeden sosyal ilişkilerimiz kurulur. Adını oradan alıyor.yani akademik terim sosyal mesafe. radaki mesafe 1.5 -2 ise türkiye ve yurtdışı literaurde social distance olarak geçiyor.

      Sil