Apartmanımızın kapı
görevlisi ile bu izolasyon günlerinde haliyle daha çok rastlaşıyoruz. Onunla güncel konularda kısa kısa kapı sohbetleri
yaparız rastlaştığımızda. Mesela geçen gün evimin çok yakınındaki Sağlık Ocağının korona
nedeniyle karantinaya alındığını söyledi ki duymamıştım. Aa! demişim
hayretle. Yok dedi bi şey olmadı, zaten hasta falan da kalmadı. Ben şaşırmış bir suratla nasıl yani, deyince, “Doktor hanım, valla benim hanım dahil herkes dirildi. Demek
hepsi psikotikmiş.😂 Bu korona mıdır nedir, korkularından psikotikleri düzeldi. Hemen
doktor. Hemen ilaç. Bak şimdi kimsenin
sesi çıkmıyor. Bizimkinin başının ağrısı bile yok artık. Ben de eczaneye gitmekten kurtuldum. Gülüştük karşılıklı.🤣
Kapıyı kapattıktan
sonra gülümsemem dondu kaldı yüzümde. Doğru, sevk zinciri olmaksızın oradan oraya koşturan bir sürü gereksiz hasta
vardı tabii ki… Ama bunun yanında her
gün bir çok kanser, inme, damar
hastalıkları, ameliyat planlanan hastalar
görüyordum. Çok ciddi hastalıklar. Gerçekten onlara ne oldu? Hastaneler harıl
gürül canla başla covidle mücadele ederken onlara ne oldu? Temiz hastaneler
var, dedim içimden. Ne kadar temiz
olabilirler ki dedim sonra. Üstelik kaç tane var? Kovid hastaneleri
elektif ameliyat yapmıyor. Allah
Allah bu hastalara ne oldu gerçekten? Hatta
bu korona günlerinde hasta yok diye özel hastanelerde doktorların işten
çıkarılma haberleri vardı basında. Bunların hepsi apartman görevlimizin tabiri
ile (psikotik!) olamaz.
Bir arkadaş grubuna bir
mesaj attım. Ya dedim ne oldu bizim rutin hastalarımıza? O uzun kuyruklarda
muayene fişleri almaya çalışan, günlerce beklemesin sırası öne alınsın diye
prim sistemine para ödeyen ya da kavga çıkaran hastalara? Nereye gidiyorlar biliyor musunuz? Ne oldu bu
hastalara?
İlk gelen cevap şöyleydi: Yazık
Oldu.😥
Gelen cevapların
bazılarını yazayım:
"Hastaneye gelmeye korkuyorlar bulaş riski açısından" "Over kanseri tanısı olan hasta fitoterapi deneyeceğim hastaneye gelmeye korkuyorum diyor. (fitoterapi: Bitkisel tedavi)"
"Son ana kadar bekliyorlar maalesef."
"Ben kadın doğum hastanesinde calışıyorum. Her gün aynı şeyi düşünüyorum. Nereye gidiyor bu sezeryanlar? Hani olmamaları imkânsız. Sezeryan bu."
"Yaşları 65 ve üstü ise hastanelere de ulaşamıyorlar.Bir hastam saat 10 da haber verdi saat 16.20 de evinden alınabildi ve sağ bacakta kızarıklık, şişlik ve şiddetli ağrı olmasına rağmen"
Bu korona haricindeki hasta sayısındaki belirgin düşüş tabii ki yalnız bizde değil bütün dünyada böyle. Bir arkadaşım konuyla ilgili New York Times’tan “Bütün o kalp hastalarımız nerede ?” başlığı ile bir haber göndermiş. Şuraya ilave edeyim. https://www.nytimes.com/2020/04/06/well/live/coronavirus-doctors-hospitals-emergency-care-heart-attack-stroke.html
Butün bunlar ne denmek oluyor derseniz: Bu pandemi salgınından sonra içinde kovid olmayan başka bir dalga gelecek. Korona korkusu nedeni ile kendi seyrine bırakılan bütün o diğer gerçek hastalıklar gecikmiş ve ilerlemiş olarak kocaman bir dalga gibi hastanelere ulaşacak.
Bizler de onlara neden bu kadar geç kaldınız diyemeyeceğiz?😥
Çok harika ...bambaşka bir pencereden bakarak farkli bir konuya dikkat çekmişsiniz.. çok teşekkürler..
YanıtlaSilben teşekkür ederim. sevgilerimle.
YanıtlaSil