Feci'nin Blogu

20 Mart 2020 Cuma

KORONA GÜNLÜKLERİ 2


Hayat durdu. Nasıl bir şey bu? Demek ki kitleler şu ölüm tehlikesini içselleştirince böyle oluyor. Böyle bir korkunun getirdiği bu seferberlik neden acaba bir trafik canavarına karşı olamıyor diye düşünüyorum sabahtan beri. Öyle ya BM verilerine göre her 24 saniyede 1 kişi yolda hayatını kaybediyor diye okuyoruz. Üstelik hepimiz bu canavarın ağzının içindeyiz. Yine de hiç umursamadan trafik akıp gidiyor ölümleri ile birlikte.
Ancak  Korona,  korku ile eş anlamlı oldu gibi. Bu korku pompası ile aklımızı yitireceğiz diye korkuyorum bazen etrafta olan biteni görünce. Bilmediğimiz bir düşman ölüm saçıyor diye şartlandı herkes. Aslında öyle değil. Daha farklı detaylar var. Tabii ki bunlar benim düşündüklerim ve illaki söylemek istediklerim. Çünkü mesela kız kardeşime anlatamıyorum beni hiç dinlemiyor. Buradan yazayım da belki okur ve o da düşünür. Okullar kapanınca evine girdi ve artık kesinlikle dışarı çıkmıyor. Geçen gün yaş günü dolayısıyla, e ne yapacağız senin yaş gününde? Hadi bana gel veya ben sana geleyim dedim normal olarak. Kesinlikle hayır ben hiç kimseyle görüşmek istemiyorum. Hele seninle hiç, diye cevap vermez mi? Ya kızım bu kadar korkacak bi şey yok dedim ama dinletemiyorum. Yalnız o değil hastanedeki sekreter arkadaşlar, hocam ne kadar rahatsınız böyle? Siz korkmuyor musunuz diye beni geçen gün sorguya çektiler.🤔 Valla ben delireceğim dedi . Evde eşimle odaları yiyecekleri yatakları her şeyi ayırdım. Ben hastaneden gidiyorum ve çok korkuyorum,dedi. Ayakkabılarını bile yıkıyormuş. O sırada kulağımdaki bit kadar küpelere bakıp hocam bunları çıkarın takılara da yapışıyormuş ve  havada üç saat asılı kalıyormuş dedi diğeri. Korku dolu gözleri ile kulağımdaki mini minnacık küpelere baktıklarını fark ederek  elimi  gayriihtiyari kulaklarıma götürerek küpelerimi  gizledim. Buna benzer o kadar çok anlatılacak şey var ki. Bir şey daha anlatayım: Geçen gün yanıma bir hekim arkadaşım geldi sağlıklı bir adam. Ya ben sanki biraz keyifsizim ve boğazım ağrıyor, dedi. Bunu demesiyle birlikte yanımdaki genç asistanım yok oldu birden. Covid korkusu.😨
 Ya arkadaşlar delirmeyin elinizi yıkayın temizliğinize dikkat edin, kalabalık yerlere gitmeyin, risk grubundaki yakınlarınıza bu aralar görüşmeyin,  bu yeter dediysem de yok dinlemiyor kimse. Buradan yazayım tekrar yoksa içimde kalacak.
                Şimdi benim anladığım Çin, Kore, İtalya ve İran tecrübelerine bakarak bu virüsten ölüm hızları ortalama yüzde bir ve iki.  İtalya’da küsürat fazlaymış. Yani ölüm oranları çok düşük. Tamam, istatistikler önemli değil tabii ki önemli olan kayıp. Ancak burada şöyle bir şey var: Diğer bütün enfeksiyonlar gibi COVİD-19 ‘da ileri yaş ve immun sistem yetersizliği (kanser hastalı, böbrek yetmezliği vs. ) olanlar için ölüm riski taşıyor ve ne yazık ki çok bulaşıcı. Bu hızlı bulaşması nedeniyle risk grupları çok ama çok tehlikede. Tekrar vurguluyorum ileri derecede bulaşıcı olduğu için risk grupları çok tehlikede.  Aslında biz kendimizi değil o risk gruplarını korumak için çok dikkat etmeliyiz. Tabii ki kendimizi de koruyacağız. Yani bir sağlık personelinin korona olduğu kesin veya muhtemel bir hasta ile  temasında  çok çok dikkatli olması ve bütün koruyucu tedbirlerini alması  gerek.O başka bir şey. Ama yani kız kardeşimle  koruyucu yöntemlere dikkat eden iki kişi olarak oturup konuşamayacak mıyım? Veya kulağımdaki bit kadar küpeden ne istiyorsunuz? Evdeki genç sağlıklı insanlarla bu kadar izole olmak ne ya? Bilmem anlatabiliyor muyum?
             Herkes uzaylı gibi oldu. Herkes birbirinden korkuyor. Ne olacak bu işin sonu bilemiyorum.
Eldeki  verilere  göre düşüncem bu. Daha dikkatli daha farkında ama bu kadar da endişeli olmamalıyız.    
                                                                                                          Feride Cihan Göktan
                                                                                                                 20.mart .2020
 Tuğçe'nin cevabı da böyle olmuş bu yazıma 
             
 Bİzim insanımızda zaten biraz 'aşırı temizlik' hastalığı var. Mutfak tezgahlarını klorakla ova ova kanser olan insanlardan bahsediyoruz. Bu çok bulaşıcı hastalık olunca durum daha da kötüleşti. Yalnız hafife de almamak lazım. Italya'da olanlar içler acısı. Yaşlı nüfusu çok fazla bir toplum olduğu için ölüm sayısı çok fazla, bugün itibariyle Çin'i aşmış durumda. Ama yine de olan sadece yaşlılara ve zaten hasta kişilere oluyor demek çok riskli.Çünkü toplumlar karmaşık bir sistemle ayakta duruyor. Zincir reaksiyonlar var, daha farkına bile varamıyor olabiliriz. Italya'nın kuzeyinde, ölümlerin çok oluduğu bölgede tabut kalmamış. Cenaze görevlileri, mezar kazıcılar, bu unuttuğumuz detayları hallediveren insanlar hastalanmış cenazelerle başa çıkamaz olmuşlar. Bunlar çok önemli. Sistemlerimiz düşündüğümüz kadar sağlam değil. Hergün 120 cenaze kalkan yerden 600 cenaze kalkmaya, insanlar da hasta olmaya başlayınca çöküyor. Türkiye'de durum aynı olur. Bir de tabii diğer insanlar var. Hastahaneler bununla uğraşırken başka hastalıklara yakalanma sanşsızlığına düşenler ne olacak? Bütün bunları düşününce, evet, kız kardeşinle de görişmeyeceksin ne yazık ki. Aynı evde yaşamadığın herkesle karşılıklı görüşmek bir risk çünkü. Hesabını yap. Senden kızkardeşine veya ondan sana bulaşırsa virüs, sonunda kaç kişiye daha bulaşmış olacak?    
     
             Kafalar karışık yani. Bilemiyorum.                                                                                                        

1 yorum:

  1. Ayyy...kafama huni takmak istiyorum..Bugün eşimle 2 saat küs kaldım..Dışarı çıktı yumurta alacakmış,çok lâzım sanki..Kapı dışında yarım saat dezenfekte etmek isteyince papaz olduk işte..🤦‍♀️

    YanıtlaSil