Adam: Tamamdır artık ya, neredeyse
memleketteki tüm marketleri boşalttık. Başkalarına da bırakmamız lazım. Yetmez
mi bu kadar?
Kadın:Tamam mı? Koronalara yeter
belki. Ama, bak bir de çekirgeler
meselesi varmış. Çekirgeler sürüler halinde sınır kapımızda
bekliyorlarmış. Belki kıtlık olacak.
Temkinli olmalıyız. Lütfen sen beni dinle…
Bu kulağa fıkra gibi gelen diyalogun ortamına bir
bakın. Bütün Migroslar boşalmış vaziyette. Herkes bir şeyler kapıp alışveriş
arabasını tıka basa dolduruyor. Korona virüsü tehlikesine karışmış bir de
çekirge sürüsü tehlikesi. İşte linkini de buraya koyuyorum. (bu çekirge
tehlikesini duymamıştım. Oysa bugünlerde bu da konuşuluyormuş) işte size link: https://www.habererk.com/gundem/400-milyar-cekirge-nereye-gidiyor-turkiye-cekirge-istilasi-kapida-h124924.html
Şimdi sırası gelmişken ben de
hemen haber vereyim. 29 Nisan’da da dev bir asteroid Dünyaya çarpabilir ve
insanlığı yeryüzünden silebilir.😱 (yani Migroslardan bencilce, başkasını
düşünmeden aldıklarımızı
tüketemeyebiliriz bile ) İşte linki:
Sanki bir film içinde gibiyiz.
Distopik bir film. Gerçek mi bütün bu olan biten. Gittikçe tırmanan terör, savaş, göç,
depremler, sel felaketleri ve yetmezmiş gibi şimdi bütün dünyayı pençesine alan
ve sürekli yayılan virüs dehşeti. Çekirgeler de eksik kalmamış. Hatta artık
sona geldik uyarısı: Asteroid çarpabilir ve bu dünya yok olabilir.
Bir korku gezegenine dönüşen
dünya. Korku… Dünya ve ben yok olacağım
korkusu… Ben yok olacağım.😰
İşte bütün dünyadaki
adaletsizliklerin, hak yemelerin, gücü gücüne yetenlerin, doğayı istediği gibi
katletmekte hiçbir sakınca görmeyen zavallı küçük insanoğlunun dünyayı
getirdiği yer burası. Korku tünelinden geçiyoruz hepimiz. Bana dokunmayan yılan
bin yaşasın demesek bile bizi ilgilendirmez dedik rutin konforlu
hayatlarımızda. Gözümüzün önündeki haksızlıkları görmezden geldik. Adalet arayışlarımızda ya zaten adalet mi
var, boşuna arama, dendi hep kulaklarımıza. Grönland buzulları eriyor sadece
flaş bir haberdi dünya için… Okuduk ve unuttuk. Yine arabalarımız en kısa
mesafeler için bile altımızda. İki de bir gereksiz uçak yolculukları. Alışveriş çılgınlığı. Daha ne diyeyim? :
Etrafınıza bakın. Neredeyse her şeyin dünyayı tüketmek için olduğunu
görürsünüz. Her şey.
Haliyle şimdi Migros’taki kadın
dehşet içinde. Korku, etrafımızdaki o bireysel konforlu çemberimizi zorlamaya
başladı. Korkuyoruz.
Son söz: İyi bir insanlık olsaydı, iyi bir insan
olsaydık şimdi ütopyalar gerçekleşecekti belki. Ama kötü bir insanlık ve kötü
insanlar olduğundan KORKARIM Kİ distopyalar
gerçekleşecek.
Umarım son söz doğru değildir. İyi ki umut var. Az bile
kalsa. Zorlasak da… İyi ki var. Başka bir çaremiz yok.
Feride Cihan Göktan
mart/2020
Çok günler bekliyor bizimi..
YanıtlaSil