Feci'nin Blogu

15 Mart 2020 Pazar

Feci Bir Dünya



 Bir face arkadaşım Migros’ta kulağına gelen bir çiftin diyaloğunu yazmış. Korona günlerinde Migros’u istila edenlerden bir çiftin konuşması bu. Önlerindeki alışveriş arabasını ağzına kadar doldurmuş kasa kuyruğunda bir çift.
 Adam: Tamamdır artık ya, neredeyse memleketteki tüm marketleri boşalttık. Başkalarına da bırakmamız lazım. Yetmez mi bu kadar?
Kadın:Tamam mı? Koronalara yeter belki.  Ama, bak bir de çekirgeler meselesi varmış. Çekirgeler sürüler halinde sınır kapımızda bekliyorlarmış.  Belki kıtlık olacak. Temkinli olmalıyız. Lütfen sen beni dinle…
Bu kulağa  fıkra gibi gelen diyalogun ortamına bir bakın. Bütün Migroslar boşalmış vaziyette. Herkes bir şeyler kapıp alışveriş arabasını tıka basa dolduruyor. Korona virüsü tehlikesine karışmış bir de çekirge sürüsü tehlikesi. İşte linkini de buraya koyuyorum. (bu çekirge tehlikesini duymamıştım. Oysa bugünlerde bu da konuşuluyormuş) işte size link: https://www.habererk.com/gundem/400-milyar-cekirge-nereye-gidiyor-turkiye-cekirge-istilasi-kapida-h124924.html
Şimdi sırası gelmişken ben de hemen haber vereyim. 29 Nisan’da da dev bir asteroid Dünyaya çarpabilir ve insanlığı yeryüzünden silebilir.😱 (yani Migroslardan bencilce, başkasını düşünmeden  aldıklarımızı tüketemeyebiliriz  bile ) İşte linki:
Sanki bir film içinde gibiyiz. Distopik bir film. Gerçek mi bütün bu olan biten.  Gittikçe tırmanan terör, savaş, göç, depremler, sel felaketleri ve yetmezmiş gibi şimdi bütün dünyayı pençesine alan ve sürekli yayılan virüs dehşeti. Çekirgeler de eksik kalmamış. Hatta artık sona geldik uyarısı: Asteroid çarpabilir ve bu dünya yok olabilir.
Bir korku gezegenine dönüşen dünya.  Korku… Dünya ve ben yok olacağım korkusu… Ben yok olacağım.😰
İşte bütün dünyadaki adaletsizliklerin, hak yemelerin, gücü gücüne yetenlerin, doğayı istediği gibi katletmekte hiçbir sakınca görmeyen zavallı küçük insanoğlunun dünyayı getirdiği yer burası. Korku tünelinden geçiyoruz hepimiz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demesek bile bizi ilgilendirmez dedik rutin konforlu hayatlarımızda. Gözümüzün önündeki haksızlıkları görmezden geldik.  Adalet arayışlarımızda ya zaten adalet mi var, boşuna arama, dendi hep kulaklarımıza. Grönland buzulları eriyor sadece flaş bir haberdi dünya için… Okuduk ve unuttuk. Yine arabalarımız en kısa mesafeler için bile altımızda. İki de bir gereksiz uçak yolculukları.  Alışveriş çılgınlığı. Daha ne diyeyim? : Etrafınıza bakın. Neredeyse her şeyin dünyayı tüketmek için olduğunu görürsünüz. Her şey.
Haliyle şimdi Migros’taki kadın dehşet içinde. Korku, etrafımızdaki o bireysel konforlu çemberimizi zorlamaya başladı. Korkuyoruz.
Son söz:  İyi bir insanlık olsaydı, iyi bir insan olsaydık şimdi ütopyalar gerçekleşecekti belki. Ama kötü bir insanlık ve kötü insanlar olduğundan KORKARIM Kİ  distopyalar gerçekleşecek.
Umarım son söz  doğru değildir. İyi ki umut var. Az bile kalsa. Zorlasak da… İyi ki var. Başka bir çaremiz yok.
                                                                                                       Feride Cihan Göktan 
                                                                                                        mart/2020 



1 yorum: